5607 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/23606 Esas 2016/3947 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/23606
Karar No: 2016/3947
Karar Tarihi: 21.03.2016

5607 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/23606 Esas 2016/3947 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bandrolsüz sigaraları satın aldığı gerekçesiyle 5607 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve müsadere cezasına çarptırılmıştır. Temyiz istemi üzerine yapılan incelemede, sanığın cezalandırılması için 4733 sayılı Yasa'ya göre hareket edilmesi gerektiği ve daha önce başka bir dosyada da 4733 sayılı Yasa'ya muhalefet suçu işlediğinin tespit edildiği belirtilmiştir. Ancak, bu iki suçun birbirinden ayrılması gerektiği ve diğer dosyadaki suçun suç tarihinden önceki bir tarihte işlendiği için ayrı bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Kararda, sanığın cezalandırılmasına ilişkin kanun maddeleri şu şekildedir: 5607 sayılı Yasaya Muhalefet suçu için 8/4. madde, 4733 sayılı Yasaya Muhalefet suçu için ise 43/1. madde.

7. Ceza Dairesi 2014/23606 E. , 2016/3947 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
TAPDK vekilinin temyiz isteminin sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu kabul edilerek, sanık ..."ın temyiz talebi ile birlikte yapılan incelemede;
1-Sanığın aşamalardaki savunmalarında dava konusu bandrolsüz sigaraları Hopa ilçe merkezinde aldığını beyan etmesi karşısında, ele geçen eşyanın niteliğine ve suç tarihine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa"nın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Sanık hakkında 4733 sayılı Yasa"ya muhalefet suçundan görülen 2010/533 Esas sayılı dosyanın bu dosya ile birleştirildiği ancak daha sonra aralarında irtibat olmadığından bahisle tefrikine karar verildiği, suç tarihinin ise 25/10/2010 olarak tespit edildiği anlaşılmakla, tefrik edilen dosyada düzenlenen iddianame tarihinin bu dosyanın suç tarihinden önce olması halinde her iki eylemin ayrı bir suç oluşturacağı, sonra olması halinde TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, söz konusu dosyanın getirtilip yukarıda açıklanan hususlar yönünden Yargıtay denetimine elverişli şekilde incelenmesi, ilgili belge örneklerinin dosya içerisine alınması ve gerektiğinde birleştirilmek suretiyle yargılama yapılması ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, TAPDK vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.