05/02/2014 tarihinde Takvim gazetesinde 1 ve 12-13’üncü sayfalarda “İşte Başaltı” başlıklı haberde yayınlanan içerik nedeniyle ...’un kişilik haklarının ihlal edildiğinden bahisle vaki tekzip isteminin kabulüne dair İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/02/2014 tarihli ve 2014/163 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2014 tarihli ve 2014/132 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 28.11.2014 gün ve 71608 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.12.2014 gün ve KYB. 2014/395155 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un, 6/2/2014 tarihli 6518 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “ İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, kanunda cevap ve düzeltmenin ilgili siteden yayınlanması hususunun 6518 sayılı Kanun ile kaldırılmış olmasına rağmen, cevap ve düzeltme metninin www.takvim.gov.tr sitesinde 1 hafta süreyle yayınlanmasına karar verilmesinde;
5187 Sayılı Basın Kanunu’nun düzeltme ve cevap hakkını düzenleyen 14/4.maddesinde açıkça cevap ve düzeltme talep eden kişinin bulunduğu yer Sulh Ceza Hakiminden yayımın yapılmasına karar verilmesini isteyebileceğinin hüküm altına alındığı, tekzip isteyen tarafından gönderilmiş bulunan 07.02.2014 tarihli ve 3512 yevmiye nolu ihtarnamede, tekzip isteyen tarafından adresinin “Kağıthane, İstanbul” olarak beyan edildiği, ayrıca tekzibe konu haber ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu tarafından 2014/21983 soruşturma sayılı evrakta ve yine Takvim Gazetesi’nde yayınlanan aynı içeriğe sahip “İşte Başaltı” başlıklı haber ile ilgili de yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu tarafından 2014/21977 soruşturma sayılı evrakta da tekzip isteyenin adresini Kağıthane, İstanbul olarak beyan ettiği, tekzip isteyenin resmi kayıtlardaki adresinin Kağıthane, İstanbul olduğunun anlaşıldığı, söz konusu kararı veren mahkemenin yetkisiz olduğu ve bunun itiraz aşamasında dile getirildiği gözetilmeksizin itirazın bu yönüyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
I- 5187 sayılı Kanun"un 14/4. maddesi uyarınca yetkili mahkemede başvuru yapılmadığına ilişkin kanun yararına bozma istemi yönünden yapılan incelemede;
Kanun yararına bozulması talep edilen kararın, “Seyrantepe Kiptaş Konutları A Blok
.../İstanbul” adresine yapılan tebligatına ilişkin itirazda bulunulmadığı, cevap ve düzeltme talep eden ..."un belirtilen adreste oturmadığı ya da tanınmadığından bahsedilmediği ve tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapıldığı gözetildiğinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma isteminin bu yönden REDDİNE,
II- 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"un 9. maddesinin uygulanmasına yönelik kanun yararına bozma istemi yönünden ise;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2014 tarihli ve 2014/132 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 28.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.