MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, yirmibeş adet taşınmazın paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, satış suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar vermiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacı vekilinin dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parseller ile ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, nolu taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin dava konusu ... parsel nolu taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Dava konusu taşınmazda paydaş olan ... ve ...’ın vefat etmiş olduğu anlaşılmasına rağmen mirasçıları tespit edilerek davaya dahil edilmedikleri gibi, paydaş olan ...’ya da dava dilekçesi tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Yukarıda açıklandığı şekilde, adı geçen kişilerin veya mirasçılarının adlarına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda, (1) No’lu bentte açıklanan nedenlerle dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parseller ile ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, ... Ada ... parsel, nolu taşınmazlara ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, yukarıda, (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle dava konusu ... parsel nolu taşınmaza ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA, 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.