18. Ceza Dairesi 2016/203 E. , 2016/7883 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık ... Demirin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1 ve 119/1 -c maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Tire Asliye Ceza Mahkemesinin 31/01/2013 tarihli ve 2011/243 esas, 2013/42 sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, kararın sanıkla birlikte aynı suçtan mahkum olan Emrah Tosun tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 05/11/2014 tarihli ve 2014/12067 esas, 2014/30763 sayılı kararı ile konut dokunulmazlığını ihlal suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulması üzerine, Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesince sanık Emrah Tosun"un konut dokunulmazlığını ihlal suçundan beraatine karar verilmesini müteakip. Tire Cumhuriyet Başsavcılığının 14/08/2015 tarihli ve 2013/461 sayılı yazısı ile Yargıtay 13. Ceza Dairesince diğer sanık Emrah Tosun hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden verilen bozma ilamının sanık ..."e sirayet ettirilmesi talebinin, sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen 1 yıl hapis cezasının temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği ve bu aşamada re"sen ele alınmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle kararın sirayet ettirilmesi talebinin reddine dair Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/08/2015 tarihli ve 2015/138 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinin 27/08/2015 tarihli ve 2015/623 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/01/2015 gün ve 1402 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, Tire Asliye Ceza Mahkemesinin 31/01/2013 tarihli ve 2011/243 esas, 2013/42 sayılı kararı ile adı geçen sanık ile birlikte aynı suçtan Emrah Tosun"un da mahkumiyetine karar verildiği, kararın sanık Emrah Tosun tarafından temyiz edilmesi üzerine, sanık lehine bozma kararı verildiği anlaşılmakla, emsal Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 03/07/2014 tarihli ve 2014/12538 esas, 2014/23617 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, lehe bozmanın aynı durumda olup lehe bozma nedeninden istifade edebilecek diğer sanıklara da sirayet ettirilmesinin bir zorunluluk olduğu, bu hususa bozma ilamında işaret edilmemesinin sirayeti engellemeyeceği cihetle, Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından bozma ilamının kararı temyiz etmeyen sanık ..."e sirayet ettirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesi "Hüküm, cezanın tatbikatında kanuna muhalefet edilmesinden dolayı maznun lehine olarak bozulmuşsa ve bozulan cihetlerin temyiz talebinde bulunamamış olan diğer maznunlara da tatbiki kabil olursa bu maznunlar dahi temyiz talebinde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından istifade ederler." şeklindedir.
Maddenin uygulanabilmesi için
-Birden fazla sanığın aynı suçu işlemiş olması,
-Aynı mahkemede yargılanıp aynı ilamla mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
-Hükmün temyiz edilebilir nitelikte olması,
-Kanuna muhalefet edilmesi nedenine dayalı bozma kararının, sanıkların lehine olması, gerekir.
Bozma kararının, hükmü temyiz etmeyen sanığa sirayet ettirilmesi için bu hususun açıkça bozma kararında belirtilmesine ya da sanığın talep etmesine gerek yoktur. Mahkemenin kendiliğinden anılan düzenlemenin gereğini yerine getirmesi mümkündür.
İnceleme konusu somut olayda; birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanıklar ... ve Emrah Tosun hakkında kamu davası açıldığı, sanıkların aynı mahkemede yargılanıp birlikte TCK"nın 116/1 ve 119/1-c maddelerinden mahkum oldukları, hükmün temyizi kabil olduğu, Yargıtay 13. Ceza Dairesince hükmün, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle hükmü temyiz eden sanık Emrah Tosun yönünden beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, diğer sanık ... hakkında ise temyiz isteminde bulunmaması nedeniyle cezasının kesinleştirildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay 13. Ceza Dairesince beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin yapılan bozmanın, aynı suçu sanık Emrah Tosun ile birlikte işleyen sanık ...’ın hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle, temyiz davası açma hakkından yararlanamayan bu sanık için, yasal şartları oluştuğundan 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesi gereğince, bozma kararının sirayet ettirilmesi suretiyle mahallinde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması mümkündür. Ancak Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin bozma sonrası devam ettiği yargılamada diğer sanıkla ilgili beraat kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından, hukuka aykırılığın, Cumhuriyet savcılığının Yargıtay bozma ilamının hükmü temyiz etmeyen sanığa sirayet ettirilmesi talebi üzerine aynı mahkemece dosyanın yeniden ele alınıp yapılacak yargılama sonucu ek kararla giderilmesi imkanı bulunmasına rağmen, “ilk kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği” şeklindeki yerinde olmayan gerekçe ile Cumhuriyet savcılığının talebinin reddedilmesi, bu karara itiraz üzerine mercii Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi"nin de, “kararın Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği” şeklindeki usul ve yasaya uygun görülmeyen gerekçeyle itirazın reddine karar vermesi hukuka uygun bulunmamıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinin 27/08/2015 tarihli ve 2015/623 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 18.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.