(Kapatılan)3. Ceza Dairesi 2020/13876 E. , 2020/19452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılan sanıklar ... ve ...’in, “katılan sanık” sıfatıyla temyiz talebinde bulunduklarının tespiti ile yapılan incelemede;
1) Katılan sanık ... hakkında, ..., ... ve ...’e karşı “Hakaret” ve “Tehdit” suçları ile katılan sanık ... hakkında ..., ... ve ...’e karşı “Tehdit” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarları itibariyle, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca hükümlerin kesin nitelikte bulundukları anlaşıldığından, katılan sanıklar ... ve ...’in temyiz istemlerinin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanıklar ..., ... ve ... haklarında, ... ve ...’ya karşı “Kasten Yaralama” ve sanık ... hakkında ... ve ...’ya karşı “Hakaret” suçlarından verilen “Beraat” kararlarına yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye göre katılan sanıkların yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3) Katılan sanıklar ... ve ... haklarında, ...’a karşı “Kasten Yaralama” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan sanıkların yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
4) Sanıklar ... ve ... haklarında, ...’ya karşı “Kasten Yaralama” suçlarından verilen “ceza verilmesine yer olmadığı” kararlarına yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Sanıkların eylemlerinin meşru müdafaa kapsamında kaldığının kabulü karşısında, 5271 sayılı CMK"nin 223/2-d maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık ...’in temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"un 322. maddesi gereğince, her iki sanık hakkında ayrı ayrı kurulan hüküm fıkralarında yer alan “TCK’nin 25. maddesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve CMK"nin 223/2-d maddesi” ibaresinin hükümlere eklenmesi ve aynı bentlerde yer alan “ceza verilmesine yer olmadığına” ibarelerinin hükümlerden çıkarılarak yerlerine “beraatine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
5) Sanık ... hakkında, ...’a karşı “Kasten Yaralama” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Güncel adli sucul kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında tekerrüre esas alınan İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesine ait, 14/06/2010 tarihli, 2010/171 Esas ve 2010/426 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nin 142/1-f ve 62. maddeleri gereği “1 yıl 8 ay” hapis cezasına hükmedildiği anlışılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 142/1-f. maddesinin, 02/07/2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun"un 82. maddesi ile yürürlükten kaldırılması, aynı Kanun"un 83. maddesi ile eylemin karşılıksız yararlanma suçuna dönüştürülerek unsurlarının 5237 sayılı TCK"nin 163/3. maddesinde düzenlenmesi ve 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinde de elektrik hırsızlığı suçundan kesinleşmiş cezaların, zararın tazmini şartıyla bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasının öngörülmesi karşısında, öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı tespit edilerek, sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.