8. Hukuk Dairesi 2016/14079 E. , 2019/10943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, haciz yapılan işyerinin, borçlu şirket ayrıldıktan sonra, müvekkili tarafından 01.03.2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığını, 21.04.2015 tarihli haciz esnasında da müvekkili tarafından 01.04.2015 tarihli fatura ile dava dışı ... Firmasından satın alınan kalıp kesme makinesinin haczedildiğini öne sürerek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, istihkak iddiasının mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak öne sürüldüğünü açıklayarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; haciz adresinde öncesinde borçlu şirketin faaliyet gösterdiği, üçüncü kişinin ise haciz tarihinden kısa bir süre önce faaliyette bulunmaya başladığı, faaliyet konularının aynı olduğunu, bu hususların işletme devri emarelerini gösterdiği, ispat yükünün üçüncü kişiye ait olduğu, üçüncü kişi dayanağı faturanın ise ispata yeterli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı üçüncü kişi vekili temyiz etmiştir.
Dava üçüncü kişi İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu 21.04.2015 tarihli haczin, takip dayanağı senette yer alan borçlu şirket adresinde yapıldığı, borçlu şirketin 05.02.2015 tarihinde haciz adresinden taşınma kararı aldığı, üçüncü kişinin ise haciz adresinde 02.03.2015 tarihinde borçlu şirket ile aynı alanda faaliyete başladığı, dava konusu olmayan 02.03.2015 tarihli ilk haciz esnasında yapılan evrak araştırmasında borçlu şirkete ait belgelere rastlandığının tutanağa yazıldığı, üçüncü kişinin faaliyete başlamadan önce temizlik yapmak için işyerini açtığını, haczedilen tv, yazıcı, faks makinesi vs. gibi mahcuzların borçlu şirkete ait olup adreste bırakılan mallar olduğunu, borçlu şirkete ait evrakların ise temizlik sırasında toplanan çöpler olduğunu beyan ettiği, 04.03.2015 tarihli vergi yoklama fişinde üçüncü kişinin işyerinde faaliyete başladığı tarihte demirbaş olarak mahcuz ile isim olarak uyumlu makinenin (CNC tezgahı) bulunduğunun tespit edildiği, üçüncü kişinin ise bu demirbaş ile uyumlu mahcuzu 01.04.2015 tarihinde satın aldığını beyan ettiği anlaşılmakla, Mahkemece HMK’nin 31. maddesi uyarınca tarihlere ilişkin çelişki aydınlatıldıktan ve borçlu şirkete ait olup 02.03.2015 tarihli haciz esnasında bulunduğu tespit edilen evraklar dosya içerisine getirtildikten sonra, üçüncü kişinin delil olarak ileri sürdüğü faturanın dip koçanları ile davacı üçüncü kişi, borçlu şirket ve ... Firmasının tutması zorunlu ticari defterlerinin getirtilerek makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyeti ile gerekirse yerinde inceleme yapılmak sureti ile mahcuzun ticari defterlerde envanter/demirbaş olarak kayıtlı olup olmadığı, üçüncü kişinin dayandığı fatura ile uyumlu olup olmadığı, fatura ve ödemelerin davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, işlenmişse bu defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması, neticede bu araştırma ve inceleme sonucu elde edilen bilgiler ile dosyadaki diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.