Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10780
Karar No: 2016/3872
Karar Tarihi: 28.3.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10780 Esas 2016/3872 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/10780 E.  ,  2016/3872 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında .... tarafından verilen 18.02.2015 tarih, 2015/1330 sayılı karara karşı davalı tarafından yapılan itiraz üzerine ... tarafından verilen 08.05.2015 tarih, 2015/455 sayılı itirazın kabulü ile davacının başvurusunun reddine dair kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı şirket temsilcisi, davacı aracının davalı tarafından Birleşik Kasko Poliçesi ile sigortalandığını, kaza günü davacı aracının park halindeki araca arkadan çarptığını ve davacı aracında hasar oluştuğunu, davacı sürücünün kaza sonrası yaralı olması ve can güvenliği nedeniyle olay yerini terk etmek zorunda kaldığını, davalı sigortacının sürücünün olay yerini terk etmesinin haklı sebebi olmadığı gerekçesiyle hasar bedeli ödemeyi reddettiğini, araçlarında meydana gelen 45.845,53 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacı sürücünün kaza sonrası kaza mahallini terk etmesini gerektirir, can güvenliğini tehlikeye sokan bir durum olmadığı halde olay yerinden firar ettiğini, davacının ihbar yükümlülüğüne kasten aykırı hareket ederek sürücü tespitini engellediğini, bu nedenle zararın teminat dışı olduğunu, davacı sürücüsü olduğu iddia olunan kişinin alkol tespitinin kazadan 7,5 saat sonra yapıldığını, sürücünün alkollü olmadığı ve kaza yerini terk etmesinin haklı nedene dayandığını ispat yükünün davacıya geçtiğini, davacının KDV dahil hasar bedeli talep edemeyeceğini, bunun için yansıtma faturası düzenlemiş olması gerektiğini, eksperin hasar bedelini 29.973,85 TL. olarak saptadığını, talebin fahiş olduğunu belirterek başvurunun reddini savunmuştur.

    ... tarafından, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; başvurunun kısmen kabulü ile 32.494,69 TL"nin karşı taraf ..."dan tahsiline, fazla isteğin reddine verilmiş; bu karara davalı vekili ... nezdinde itiraz etmiştir. ... tarafından, davalının itirazının kabulü ile ... kararının kaldırılmasına ve davacının başvurusunun reddine verilmiş; , davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıya ait aracın davalı şirket nezdinde kaskolu olduğu ve 05.12.2013 tarihli rizikonun poliçe yürürlük süresi içerisinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir.
    Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nun 1409. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5.maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
    Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya baktığımızda; 05.12.2013 tarihinde trafik kazasının meydana geldiği, davacı aracı sürücüsünün olay yerini terk etmiş olması nedeniyle, kazaya karışan diğer araç sürücüsünün beyanına göre ve çevreden yapılan araştırma ile davacı sürücüsünün ... olduğunun o anda tespit edildiği, yapılan bu tespite göre de kaza tespit tutanağının düzenlendiği, davalı sigortacının olay yerini terk nedeniyle alkollü sevk ihtimaline dayanarak davacıya tazminat ödemekten kaçındığı görülmektedir.
    ... tarafından, makina mühendisinden alınan 15.12.2014 tarihli raporda, davacı sürücüsünün kaza saatinden 8 saat sonra yapılan alkol ölçümünde alkolsüz olduğunun tespit edildiği, alkollü olduğunun kabulü halinde kaza saatinde 1,44 promil alkollü olmasının gerekeceği, kaza saatinden önce iki kez yaş beton taşıma işi yapan sürücünün bu düzeyde alkollü olmasının mümkün olmadığı yönünde kanaat bildirilmiş; ..."nce anılan bu rapordaki tespitler benimsenerek başvurunun kısmen kabulü yönünde hüküm tesis edildiği görülmektedir.
    Davalı tarafın itirazı üzerine ... tarafından yapılan değerlendirmede ise; olay yerini terk etmenin haklı nedene dayandığını ispat yükünün davacı sigortalıda olduğu, bilirkişi raporundaki sürücünün alkolsüz olduğu yönündeki tespitin tahminden ibaret olduğu, davacının da ispatı gerçekleştiremediği gerekçesiyle, davalı sigortacının itirazı kabul edilerek davacının başvurusunun reddedildiği görülmektedir.
    Yukarıda anılan Kanun hükümleri gereği ispat yükü üzerinde bulunan davalı kasko şirketinin, davacı sürücünün olay yerini terk etmesi ve alkol ölçümünü geç yaptırması nedeniyle, aracın alkollü sevk edilmiş olabileceği varsayımına dayanmakta ise de; bu iddiasını ispata yarar delil getirememektedir.Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
    Dosya kapsamına göre; kazadan sonra sürücü olay yerini terk etmiş olmasına rağmen, kaza tespit tutanağı düzenlenirken çevre araştırması ve karşı sürücünün beyanı ile davacı sürücünün tespit edilmiş olması, olayda sürücü değişikliği ihtimalinin böylece ortadan kalkmış olması, kaldı ki sürücü değişikliği yapıldığı sabit olsa bile bunun tek başına doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmeme veya sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde imiş gibi ihbar etme anlamına gelmeyecek olması gözetildiğinde, ispat külfetinin de yer değiştirmeyeceği açıktır.
    Bu durumda ... nce, davaya konu rizikonun gerçekleşmesiyle davacı aracında meydana gelen hasarın, kasko poliçesi teminatı kapsamında olduğu gözetilmek suretiyle, davalının itirazı hakkında verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle itirazın kabulü ile davacının başvurusunun reddine verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı (talep eden) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28.3.2016 gününde oybirliğiyle verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi