MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ.

Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada 7 ve 235 ada 2 parsel sayılı 4.506,90 ve 507,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle 27.01.1994 tarihinde ... adına tapuya tescil edildikten sonra, 23.01.2012 tarihinde yapılan satış neticesinde davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve yapılan taksim neticesinde kendisine isabet ettiği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle 21.04.2015 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.