8. Hukuk Dairesi 2012/7307 E. , 2012/7567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri, dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Tekkeköy (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.12.2010 gün ve 119/412 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ve arkadaşları vekili; davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan 111 ada 25 parsel sayılı taşınmazın keşifte gösterecekleri 5000 m2 kısmının, miras yoluyla intikal ve 75 yılı aşkın zilyetlikten tapu kaydının kısmen iptaliyle vekil edenleri adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ...,... ve ...; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece; davanın kabulüyle 111 ada 25 parselin, teknik bilirkişi ... tarafından hazırlanan 22.07.2010 tarihli krokide A harfiyle gösterilen 3593,56 m2 yüzölçümündeki kısmının tapu kaydının iptaliyle aynı köy aynı ada ve son parsel numarası verilmek suretiyle davacıların murisi ..."ün dosya arasında bulunan mirasçılık belgesindeki davacıların hisseleri oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline, dava açmayan mirasçılar ..., ... ve...oğlu ..."ün miras hisselerinin ise davalılar üzerinde bırakılmak üzere tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Tutanağından; senetsizden, 25 yılı aşkın Dursun Koçak"ın zilyet ve tasarrufunda iken, 1971 yılında ölümüyle mirasçılarına kaldığı belirtilerek, 07.07.1994 tarihinde, Dursun Koçak mirasçıları olan davalılar ... ve iştirakçileri adına verasette iştiraken tespit edildiği ve kadastro tutanağının itiraz edilmeden 01.09.1995 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan dava konusu 111 ada 25 parselin keşif yerinde gösterecekleri 5000 m2 kısmının muristen intikalen eklemeli zilyetlikten, tapu kaydının kısmen iptaliyle vekil edenlerinin hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Yargılama devam ederken, davacılar vekilinin mahkemeye sunduğu 23.07.2007 hakim havale tarihli dilekçe ile de; dava konusu taşınmazın vekil edenlerinin murisi..."ten tüm mirasçılarına kaldığını, müvekkilleri dışında davada yer almayan 3 mirasçı daha bulunduğunu, bu mirasçılardan ...ve ... isimli mirasçıların davalılarla evli olduklarını ve diğer mirasçı Mustafa oğlu Hamit"in de diğer iki mirasçıyla birlikte davada yer almak istemediğini beyan ederek, vekil edenlerinin miras payları oranında iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Dava dosyası arasında bulunan mirasçılık belgesine göre; davacıların murisi... 25.02.1959 tarihinde ölmüş olup, geriye yedi davacı ile birlikte davada yer almayan çocukları ..., ... ve torunu ..."ü mirasçı olarak bırakmıştır. Davalılar ile davacılar arasında miras ilişkisi bulunmamaktadır.
Davacıların miras bırakanının ölüm tarihine göre; TMK.nun 701. maddesi gereğince tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır. Davacılar; uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünün murisleri ve babaları..."ten tüm mirasçılarına kaldığını iddia ettiklerine göre, miras bırakanın davacılar dışındaki diğer mirasçılarının davaya karşı olurlarının alınması veya mirasçılar arasında menfaat çatışması bulunduğu davacılar tarafından iddia edildiğinden tüm mirasçılar davada gösterilmek şartıyla mirasçılar dışından seçilecek 3. bir kişinin TMK. nun 640. maddesi gereğince, terekeye temsilci atanması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, dava şartı tamamlandıktan sonra tarafların delillerinin yöntemine uygun şekilde toplanıp değerlendirildikten sonra, iddia ve savunma kapsamında uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken dava koşulu yerine getirilmeden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalı ... vekilinin, temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 89,10 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden ..."a iadesine 18.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.