17. Hukuk Dairesi 2015/15919 E. , 2016/3863 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :............Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline zorunlu trafik sigortalı davalı sigortalıya ait aracın sürücü belgesiz ve asli kusurlu kullanılarak dava dışı araca çarpması sonucu dava dışı araca 05/04/2013 tarihinde 7.000,00 TL hasar tazminatı ödendiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen 7.000,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kaza anında aracın sürücüsünün Hasan isimli şahıs olduğunu, ceza davasında aracı kullandığını beyan ettiğini ancak mahkemece sürücünün Mevlüt olduğu yönünde hüküm kurulduğunu, bu hükmün isabetli olmadığını, kaza sonrası tarafların bir araya geldiğini, kazada oluşan tüm maddi ve manevi zararlara karşılık 30.000,00 TL bedel ödeyerek müvekkilinin ibra edildiğini, müvekkilinin sorumlu olacağı tek hususun aracın sovtaj bedeli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, 05/04/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile 7.000.00 TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, zorunlu trafik sigorta sözleşmesinden kaynaklanan sigortacı ve sigortalı arasındaki rücuen tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinin k bendinde tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, l bendinde de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden
veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmış, anılan kanunun 73. maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda dava 16.06.2014 tarihinde açılmış olup, davacı vekili, müvekkiline zorunlu trafik sigortası ile sigortalı davalıya ait aracın sürücü belgesiz kullanımı sonucu dava dışı araca ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup yasanın 3/1-1. maddesi hükümlerine göre uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi olduğundan, HMK 114/c ve 115/2 maddeleri gereği mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.