Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.07.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı vekili, ipotek borcunun ödenmediğini, davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip yaptıklarını, takibin kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 09.07.2007 tarihli resmi akit tablosunun incelendiğinde; davacının maliki olduğu .. parsel sayılı taşınmazı H.. B.. Toptan ve Parakende Bebe Ürünleri Satış Mağazasına satılan tekstil ürünlerinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek bir teminat ipoteğidir. Teminatın üst sınırı ise 15.000 TL’dir. Taşınmaz, bu miktar kadar alacaklının alacağının teminatını teşkil ettiğinden ve davacı tarafından ipotek sebebiyle borçlu olunmadığı, borcun doğmadığı ileri sürüldüğünden bu savunmanın incelenmesi gereklidir. Nitekim mahkemece davalı vekiline davalınn ticari defter ve kayıtlarının sunulması için kesin süre verilmiş, süresi içinde davalı vekili tarafından ticari defter ve kayıtlar mahkemeye sunulmadığı gibi alacaklı olduğunu kanıtlıyamamıştır. Davacı vekili tarafından ise dava dışı H.. B.. Toptan ve Parakende Bebe Ürünleri Satış Mağazası yetkilisi A.. Ö.."a ait ticari defterler ibraz edilmiş bu defterler üzerinde mali müşavir tarafından yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda ipotek sözleşmesinin lehtarı davalı M.. Ö.. adına bir alacak kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece taraflar arasında ipotek sözleşmesinin teminatı olan ipotek lehtarı davalı ile dava dışı A.. Ö.. arasında ticari alış-verişin yapıldığı ve bu alış verişten dolayı ipotek lehtarının alacağının bulunduğu kanıtlanamadığından davanın kabulü ile ipoteğin fekkine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.