19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3513 Karar No: 2015/2064 Karar Tarihi: 28.05.2015
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3513 Esas 2015/2064 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra Ceza Mahkemesi davada ve tazminatta reddi karar vermiştir. Dosya incelendiğinde tazminata ilişkin hükümde temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığı ve bu nedenle hükmün onanması kararlaştırılmıştır. İİK'nın 338. maddesi uyarınca kurulan hükme yönelik yapılan incelemelerde ise Sanık beraatına karar verilmesi gerektiğine karar verilmiş ancak yazılı şekilde red kararı verilmiştir. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiş ve sanığın beraatine karar verilmesi önerilmiştir. Bu karar kapsamında detaylı olarak 2004 sayılı kanun ve İİK'nın 338. maddesi açıklanmamıştır.
19. Ceza Dairesi 2015/3513 E. , 2015/2064 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Dava ve Tazminatın Reddi
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1- Tazminata ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- İİK"nın 338. maddesi uyarınca kurulan hükme yönelik olarak yapılan incelemede ise; CGK"nın 2013/11-472 E. 2014/533 K. ve 2014/11-301 E. 2014/551 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, dava açan belge olması nedeniyle müşteki tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikâyet dilekçesinin, şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikâyet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmamasına göre, somut olayda 06.07.2012 havale tarihli şikayet dilekçesi ve ekindeki takip dosyasından borçlu şirketin yetkili temsilcisinin Soner Karaman olduğu, ancak haciz ihbarnamesine şirket vekili tarafından itiraz edilmesi karşısında, sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından 1. parağraf çıkarılarak yerine “sanığın beraatine” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.