17. Hukuk Dairesi 2015/1909 E. , 2016/3840 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının yolcu olarak bulunduğu, davalı ..."ye trafik sigortalı motosiklet ile davalı ... "ye trafik sigortalı kamyonetin çarpışması sonucu davacının yaralandığını, malul kaldığını belirterek ıslahla birlikte 77.492,48 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 77.492,48 TL"nin 05/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütüselsilen tahsiline verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının maluliyet oranının tespiti, olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre yapılmalıdır. Mahkemece hükme esas alınan raporunda, anılan Yönetmelik hükümlerine göre bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının maluliyet oranının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nde öngörülen kriterlere göre belirlenmesi yönünden yeniden rapor alınarak sonucuna göre verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı ... vekili, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunmuş, mahkemece bu konu üzerinde durulmamıştır. Her ne kadar hatır taşıması sigorta teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Bu durumda, öncelikle bu savunma üzerinde durularak, mahkemece taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırılmalı, hatır taşıması olduğunun anlaşılması halinde bilirkişi tarafından hesaplanan tazminattan davalı ... yararına uygun oranda indirim yapıldıktan sonra poliçe limiti dikkate alınarak verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde tesisi de isabetli değildir.
4-Davalı ... , kazaya karışan motosikletin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olup sigortalının sorumlu olduğu faiz türüyle sorumludur. Kazaya neden olan araç, hususi araç olup ticari niteliği olmadığı gibi zarar ticari faaliyet esnasında da meydana gelmemiştir. Bu nedenle mahkemece, davalı ... yönünden yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı ... vekilinin, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 28/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.