23. Hukuk Dairesi 2016/8524 E. , 2020/1491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2015/200 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 30.06.2015 tarihli sıra cetvelinde, şikayetçi vergi dairesinin MTV"den doğan rüçhanlı alacağına yer verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi"nin 15.04.2013 tarihli ve 2013/5490 - 14336E.K. sayılı ilamında Motorlu Taşıtlar Vergisinin rüçhanlı alacak olmadığının belirtildiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
1-İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK m.142/1), yalnız sıraya ilişkin ise icra mahkemesinde (İİK m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda uyuşmazlık; bedeli paylaşıma konu aracın muhafaza ücretinin MTV"den önce ödenip ödenmeyeceği ve yediemin ücretinin miktarına ilişkindir. Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilir ise de yediemin ücretinin miktarı yani yediemine ödenen ücretin sıra cetveline ödenen kadar olup olmadığı genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenebilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesi değil Adalet Bakanlığınca belirlenen tarifenin uygulanacağına ilişkin bu belirleme genel mahkemelere aittir. Bu nedenle mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2-Kabule göre, ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6, 1982 Anayasası"nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde, adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği belirtilmiştir.
İİK"nın 18/3 ncü maddesinde, "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri ve adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır.
Bu durumda, mahkemece, şikayet tarihinde yürürlükte olan HMK"nın basit yargılama usulüne ilişkin 316. vd. madde hükümleri uyarınca yargılamanın yürütülmesi, şikayet olunana şikayet dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilip, taraf teşkilinin sağlanması; İİK"nın 18. maddesi uyarınca duruşma açılması, tahkikatın duruşmalı olarak yapılması gerekirken, şikayet olunana şikayet dilekçesi tebliğ edilmeksizin dosya üzerinden yargılama yapılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.