Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16645 Esas 2018/1456 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16645
Karar No: 2018/1456
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16645 Esas 2018/1456 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bir senet borcu için davalıyı icra inkar tazminatına mahkum etmek istemiştir. Davalı senetteki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etti ancak senette borçlu olarak yazan kişinin başka biri olduğunu iddia etti. Mahkeme, senedin borçlu isminin yanlış yazılmasının alacağı ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle davalının borçlu olduğunu tespit etmiş, ancak davacının dava dilekçesi çelişkili olduğu ve hüküm infazda tereddüde neden olabileceği için bozmuştur.
Kanun maddeleri:
- HMK 119. madde: Dava dilekçesinin içeriği ve açıklanması
- İİK: İcra ve İflas Kanunu
- HMK 297. madde: Hüküm içeriği ve infazda tereddüt olmaması gerekliliği.
19. Hukuk Dairesi         2016/16645 E.  ,  2018/1456 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davaya konu senette borçlu olarak adı geçen kişinin ... olduğunu ancak senedi imzalayan şahsın davalı ... olduğunun tespit edildiğini, bu durumun gerek imza incelemesi gerekse davalının beyanları ile sabit olduğunu, senet borcunun ödenmediği için davalı hakkında ... 2. İcra Müdürlüğü’ nün 2009/2059 E. sayılı icra dosyası ile takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, senetten dolayı davacının alacaklı olduğuna ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, senetteki imzanın kendisine ait olduğunu, senedi imzalarken bedel ve borçlu isminin yazmadığını ve bu senedin dava dışı ...’ ye teminat olarak verildiğini, senedin bedelsiz olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davaya konu bononun, teminat senedi olduğuna ilişkin iddianın ispatlanamadığı, davalının senet altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği, senette borçlu isminin yanlış yazılmasının senetten doğan alacağı ortadan kaldırmasının aşırı ve haksız sonuçlara yol açacağı gerekçesiyle, davalının borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK’nun 119 maddesinde dava dilekçesinin içeriği açıklanmıştır. Şayet dava dilekçesinin içeriğinde davacının istemi tam olarak anlaşılmıyorsa bu durumda mahkemece davacıya taleplerini somutlaştırması için açıklama yaptırılması gerekir. Somut olayda davacı davayı alacak davası olarak nitelendirmiş ve de neticei talep kısmında %40 oranında icra inkar tazminatı talep etmiştir. İcra inkar tazminatı, İİK’ na göre açılan itirazın iptali davalarında talep olunur. Bu durumda dava dilekçesi çelişkili olup davanın açıklattırılması ve buna göre inceleme yapılması gerekir.
    Diğer yandan HMK’ nun 297 maddesinde hükmün neleri ihtiva etmesi gerektiği açıklanmıştır. Buna göre hükmün tarafların taleplerini karşılaması ve infazda tereddüde yol açmaması gerekir. Mahkemece dava alacak davası olarak nitelendirildiğine göre kabul hükmü kurulması gerekirken, “borçlu olduğunun tespitine” şeklinde eda hükmü yerine infazda tereddüde yol açacak şekilde tespit hükmü kurulması da, kabul şekli ile doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.