2. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/1230 Karar No: 2020/2552
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/1230 Esas 2020/2552 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2020/1230 E. , 2020/2552 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ile reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı erkek tarafından ise davanın tefrik edilmesi, kusur belirlemesi ve tedbir/yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince boşanma davasının kabulü ile kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hükme karşı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası; erkek tarafından kendi davasının tefriki ve kusur belirlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, kadının kusur belirlemesi ile yoksulluk nafakasına yönelik başvurusunu kabul ederek kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmetmiştir. Bölge adliye mahkemesi, davacı kadının kusur ve yoksulluk nafakası dışındaki ve davalı erkeğin de tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. İlk derece mahkemesi, davacı kadına aile müdahalesine sessiz kaldığı, evliliğin devamında menfi tavırlar sergilediği ve cinsel hayatı dışarıya aktardığı; davalı erkeğe aile müdahalesine sessiz kaldığı, barışma girişimlerine olumsuz tavır takınarak kadının iletişim kurmasını engellediği vakıalarını kusur olarak yükleyerek tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmetmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, kusur belirlemesi yönünden, her iki tarafça da istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde kadının aile müdahalesine ve ailesinin hakaretlerine sessiz kaldığı ve "Benim babamın kapısı açık, hiç önemli değil, ben boşanırım umrumda olmaz." dediği; erkeğin de bağımsız konut temin etmeyerek kadına küfür ettiği vakıaları taraflara kusur olarak yüklemiştir. Bölge adliye mahkemesi tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmetmiştir. Bölge adliye mahkemesinin gerekçeli kararında; erkeğe ilk derece mahkemesince kusur olarak yüklenen bazı vakıaların kusur olarak yüklenmemesi yine ilk derece mahkemesince kadına kusur olarak yüklenmeyen bazı vakıaların kadına kusur olarak yüklenmesi suretiyle; gerekçede davalı erkeğin istinaf talebinin kusur belirlemesine yönelik olarak kısmen kabulü kanaatine varıldığı halde, kararın hüküm kısmında erkeğin istinaf başvurusunun kusur yönünden esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2020 (Çar.)