3. Hukuk Dairesi 2017/6726 E. , 2017/16733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında yazılı kira ilişkisi bulunduğunu, ödenmeyen kira alacaklarının tahsili için davalılar hakkında takip başlattıklarını ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın ise haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek itirazın iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile takibin 11.485,83-TL üzerinden devamına karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 02/04/2012 tarih ve 2012/1142-5129 E/K sayılı ilamı ile, ‘’..iki aylık kira bedeli zamanında ödenmediğinden muacceliyet şartı gerçekleştiği halde takip tarihi itibarıyla muacceliyet şartının gerçekleşmediği belirtilerek eksik inceleme sonucunda alınan rapora dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan davalı tarafından sunulan delil listesinde açıkça yemin deliline dayanıldığı halde davalı tarafından ödendiği iddia edilmesine rağmen davacı tarafça kabul edilmeyen 14/05/2010 tarihli 1000 TL ve 25/06/2010 tarihli 800 TL olmak üzere toplam iki adet ödeme ile ilgili davalı vekiline davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan karar verilmesi de doğru değildir.‘’ gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile takibin 12.908,92-TL üzerinden devamına karar verilmiş, davacı vekili tarafından 04.12.2013 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiğinin bildirilmesi üzerine ise, bu defa Mahkemece 14.05.2014 tarihinde Ek Karar verilerek ‘Tahliye davası ile ilgili olarak davalı ... İnş. Kon. Metal Pl. San. Tic.Ltd.Şti. davasını vekille takip ettiğinden karar
tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ne göre hesap ve taktir edilen 2.088,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE’ dair karar verilmiş, Ek Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununda belirtildiği gibi yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karara "hüküm" denilir (...m.294/1) ve hükmü veren mahkeme artık o davadan elini çekmiş olur. Davadan elini çekmiş olan hakim hükmü değiştirmesi ve ondan dönmesi mümkün değildir. Yargıtay"ca temyizen incelenip bozulmadan, hakimin el çektiği davaya tekrar bakması mümkün değildir. Bu nedenle mahkemenin 14.05.2014 tarihli ek kararı oybirliği ile kaldırılarak; dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili 04.12.2013 tarihinde ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesi"ne verdiği dilekçesi ile davadan ve temyiz hakkından vazgeçtiğini beyan etmiştir. HMK 310. md hükmüne göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK 311. md hükmüne göre de feragat kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurur. Bu nedenle öncelikle mahkemenin davadan feragat hakkında bir hüküm vermesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece davadan feragat hakkında bir karar verilmek üzere hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.