3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6751 Karar No: 2017/16730 Karar Tarihi: 29.11.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6751 Esas 2017/16730 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/6751 E. , 2017/16730 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; taraflar arasında yazılı kira ilişkisi bulunduğunu, ödenmeyen kira alacaklarının tahsili için davalılar hakkında takip başlatıldığını ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan itirazın iptali davasında ise davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, böylece temerrüdün oluştuğunu belirterek temerrüt nedeniyle taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar; açılan itirazın iptali davasının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle 30 günlük ödeme süresinin henüz başlamadığını, itirazlarının ise haklı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan, tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin tüm kiracılara birlikte yöneltilmesi gerekmektedir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.1994 başlangıç tarihli 7 ay süreli kira sözleşmesinde kiracıların ..., ... ve ... olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Temerrüde esas alınan takip dosyasında ise borçluların ..., ... ve dava dışı ... olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kira sözleşmesinde taraf olan ... hakkında başlatılan icra takibi bulunmayıp, icra takibi üzerine düzenlenen ve temerrüde esas alınan ihtarlı ödeme emri davalılardan ...’a gönderilmediğinden, ... hakkında açılan davada temerrüt şartlarının oluştuğundan söz edilemez. Bu nedenle Mahkemece; aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunan tüm kiracılar yönünden temerrüt gerçekleşmediğinden ve tahliye istemi bölünemeyeceğinden, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.