4. Hukuk Dairesi 2017/4699 E. , 2020/1037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 12/01/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 28/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili ve davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ...’ın tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, yaralama eyleminden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; serbest avukat olan davacının, olay tarihinde bir iş nedeniyle ... bulunan ... Emniyet Müdürlüğüne gittiğini, aracını emniyete yakın boş bir alana park etmek istediğini o sırada aynı yere araç park etmek isteyen davalılar ile arasında tartışma çıktığını, akabinde davalıların, davacıya yönelik olarak hakaret, tehdit ve yaralama eyleminde bulunduklarından bahisle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalıların davacıyı kasten yaraladığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinin (2) numaralı fıkrasında "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Haksız eylemden kaynaklanan zararın ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek halinde hüküm altına alınan tazminata olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde uğranılan manevi zararın olay tarihi olan 18/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiş olup mahkemece manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen
davacının faiz talebi yönünden hüküm kurulmaması doğru olmamıştır. Ne var ki belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3. madde yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “…..2.000,00’er TL manevi tazminatın” ibaresinden sonra gelmek üzere “olay tarihi olan 18/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” söz dizisinin yazılmasına, davalılardan ...’ın tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı ..."a yükletilmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.