213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2739 Esas 2015/2032 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2739
Karar No: 2015/2032
Karar Tarihi: 27.05.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2739 Esas 2015/2032 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2007 yılında sahte fatura düzenleme ve defter/belgeleri gizlemek suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak kararın açıklanması geri bırakılmıştır. Temyiz itirazı incelenirken, mahkeme kararının niteliği göz önünde bulundurulmalıdır. İkinci olarak, sanık 2008-2010 yılları arasında sahte fatura düzenlemek suçundan temyiz itirazında bulunmuştur. Bu itirazın reddedilmesine karar verilmiştir. Ancak, sanığın mahkumiyetine dair yapılan incelemede, hukuka aykırı unsurlar tespit edilmiştir. Öncelikle, sanığın şirketi ile ilgisi olmadığı iddiası üzerine delil tespiti yapılmalıdır. Ayrıca, sanığın cezası ile ilgili kanun maddeleri eksik uygulanmıştır. Kanun maddeleri 213. ve 5237. sayılı TCK'dır.
19. Ceza Dairesi         2015/2739 E.  ,  2015/2032 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet, Hükmün açıklamasının geri bırakılması

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I-2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve defter ve belgeleri gizlemek suçlarından verilen karara yönelik sanığın temyiz itirazının incelenmesinde:
    2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve defter ve belgeleri gizlemek suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın niteliğine göre karara karşı, yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
    Anlaşıldığından,dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    II-2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen karara yönelik sanığın temyiz itirazlarına gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık ve diğer ortağının, 01.06.2007 tarihli vekaletname ile Mahmut Ataman" a vekalet vermiş olması, sanığın, şirketin adı geçen kişi tarafından kurdurulduğunu ve şirketle kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını Ağır Ceza Mahkemesin"de de yargılandığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için; öncelikle temin edilebilen faturalar üzerinde imza incelemesi yaptırılıp şirketin diğer ortağı Mustafa Baysal ile şirket kuruluşu için vekaletname verilen ..." ın tanık sıfatıyla dinlenerek sanığın savunmasında belirttiği Ağır Ceza Mahkemesi" nde görülmekte olan dava dosyasının da celp edilerek varsa bu davayı ilgilendiren belgelerin dosya içine alınıp özetinin duruşma tutanağına geçirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de ;
    2-Sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyları üzerindeki hak yoksunluğunun şartla tahliye tarihine kadar 1. fıkrada yazılı diğer hak yoksunluklarının ise hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükümlerin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.