213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2730 Esas 2015/2030 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın müdürü olduğu şirkete ait, 2006 yılı defter ve belgelerinin 2011 yılında istenmesine rağmen süresinde ibraz edilmediğinin iddia edilmesi, vergi suçu raporunda şirketin 2006 yılına ait noter tasdikli yevmiye defteri ile satış faturalarının 24.08.2009 günlü tutanakla sanığa teslim edildiğinin belirtilmesi, 06.04.2007 gün ve 6782 sayılı Ticaret Sicil Gazetesine göre şirketin tasfiyeye girdiği, tasfiyeye girinceye kadar yapılan işlemler dolayısıyla sanığın ibra edildiği ve tasfiye memuru olarak da şirket ortağı ..." un atanmasına karar verildiğinin belirtilmesi, sanığın 2011 yılının mart ayında mali polisler tarafından evinde yapılan aramada şirketin tüm defterlerine el konulduğunu savunması, başka dava dosyasına konu olayla ilgili yapılan arama sonucunda düzenlenen ve dosya içinde bulunan 09.02.2011 tarihli arama ve el koyma tutanağında dava konusu şirkete ait hangi yıla ait olduğu anlaşılmayan alış ve satış faturaları ile belge ve CD"lere el konulduğunun belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için; sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait 2006 yılı defter ve belgelerine daha önceden el konulup konulmadığı araştırılıp vergi raporunda belirtildiği şekilde anılan yıla ait yevmiye defteri ile alış ve satış faturalarının sanığa teslim edildiğine dair tutanak temin edilerek, tasfiye memuru olarak atanan şirket ortağı ..."un da ""tasfiye aşamasında şirketin 2006 takvim yılı defter ve belgelerini teslim alıp almadığı"" hususunda tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde tebligatın usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.