Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.05.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar kat mülkiyeti kurulmadığı için tapuda ferağ veremediklerini, kat mülkiyeti kurulması halinde derhal ferağ vereceklerini beyan etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü ,davacı vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK"nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297/1 maddesinde bir kararın kapsaması gereken hususlar belirtildikten sonra 297/2 maddesinde de; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır. Somut olayda; 24.04.1978 tarih ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı doğrultusunda ..ada.. parsel sayılı taşınmazdaki binada kat irtifakı kurulacakmış gibi her bir bağımsız bölüme düşen arsa payları belirlenmiş ve mahkemece bu payın davalılar adına kayıtlı olan 1151/7200 paydan iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.Dava konusu taşınmaz paylı mülkiyete tabi olarak kayıtlı olduğundan her bir davalı adına kayıtlı olan paydan iptali gereken miktarın belirlenmemiş olması nedeniyle bu şekilde kurulan hüküm infazda tereddüt yaratacağı gibi 6100 sayılı HMK"nın 297/2 maddesi hükmüne de aykırıdır. O halde mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak her bir davalıdan iptali gereken pay miktarının tespiti ile bu paylar yönünden tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.