16. Hukuk Dairesi 2016/14360 E. , 2020/520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 140 ada 1 sayılı 1.086.317,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kamu orta malı mera vasfıyla davalı Hazine adına, 140 ada 47 parsel sayılı 3.464,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak 140 ada 47 parsel sayılı taşınmaz ile 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında, tapu iptali ve 1/3’er paylarla ..., ... ve ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 140 ada 47 parsel sayılı taşınmazın ve 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 30.04.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 885,63 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile 1/3’er paylarla ..., ... ve ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Temyiz isteminde bulunan davalı Hazine 140 ada 47 parsel taşınmazın tapu kayıt maliki olmadığı gibi, tapu kayıt malikleri aleyhine açılmış bir davası ya da davacı ... tarafından açılan davaya yöntemine uygun şekilde katılımı da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, dava konusu 140 ada 47 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın tarafı olmayan ve hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da bulunmayan Hazine temsilcisinin temyiz inceleme isteminin REDDİNE,
2- Dava konusu 140 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı ..., mera olarak sınırlandırılan dava konusu 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ile 1/3’er paylarla ..., ... ve ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dava dilekçesinde, ...,... ve ... mirasçıları adına 1/3 pay talep edildiğine ve lehine 1/3 pay oranında tescil isteminde bulunulan davacının murisi ...’in 2008 yılında vefat ettiğinin ve davacı dışında mirasçılarının bulunduğunun anlaşılmasına göre, davada hem iştirak halinde mülkiyet hem de müşterek mülkiyet hükümlerinin göz önünde bulundurulması zorunludur. İştirak halinde mülkiyette, tüm iştirakçilerin birlikte dava açmaları veya açılan davaya diğerlerinin muvafakatlarının sağlanması ya da terekeye mümessil tayin edilmesi suretiyle davanın yürütülmesi mümkündür. Dava, sadece ... mirasçısı ... tarafından açılmış olup yargılama sırasında ...’in diğer mirasçılarının davaya muvafakati sağlanmıştır. Her ne kadar paylı (müşterek) mülkiyette paydaşların her birinin kendi payı üzerinde tasarruf yetkisi bulunmakta ise de, davaya konu taşınmazın kadastroca mera olarak sınırlandırılıp özel siciline kaydedilmiş olması nedeniyle aynı taşınmazın bir kısım payının özel mülkiyet olarak tescil edilmesi, kalan payların ise mera olarak sınırlandırılması mümkün olamayacağına göre, bu gibi kamu malı yerler hakkında açılacak davalarda diğer paydaşların da davaya katılımlarının sağlanması gerekir. Ne var ki, lehlerine hüküm kurulan diğer müşterek malikler ... ve ... davada yer almamıştır.
Öte yandan, mahkemece yöntemince mera araştırması da yapılmamış yerel bilirkişi ve tanıkların soyut içerikli beyanlarına ve tek bir ziraatçi bilirkişinin raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, diğer müşterek malikler ... ve ..."in yöntemince davaya katılımlarının sağlanması için davacıya süre ve imkan tanınmalı, bu yolla aktif dava ehliyetindeki eksikliğin giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, temyize konu taşınmaz bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde taşınmazın sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; taşınmazın görüntüsü ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünü komşu parsellerle birlikte ele alan, mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, çekişmeli bölümün meradan açma olup olmadığını ve taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan, bilimsel verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmaz bölümünün dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğunu açıklayan fotoğraflar rapora eklenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece aktif dava ehliyetindeki eksiklik giderilmediği gibi yetersiz araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilmesi de isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisi ve ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.