(Kapatılan)3. Ceza Dairesi 2020/14834 E. , 2020/19445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak, ... Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca tanzim olunan 14.01.2015 tarihli raporda, “Sol kulak zarında perforasyona neden olan yaralanma, basit tıbbi müdahale ile giderilemez, duyularından ya da organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması veya kaybı yönünden görüş belirtilebilmesi için ameliyat tarihi olan 27/01/2015 tarihinden sonra muayene edilmesi uygundur.” şeklinde kanaat belirtilmesi karşısında mağdurun, tüm tedavi evrakları, varsa film ve grafileri, geçirdiği operasyona ilişkin tüm evraklar ile tüm adli muayene raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu igili Şube Müdürlüğüne sevki sağlanarak, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen tüm ölçütleri kapsayan nihai rapor temini ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz rapora istinaden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
2) Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesine ait, 2014/209 Esas ve 2014/188 Karar sayılı ilama konu suçun, 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen “Tehdit” suçuna ilişkin olmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinde yer alan uzlaşma hükümlerinin yeniden düzenlenmesiyle, tekerrüre esas alınan suçun uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla, TCK"nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, tekerrüre esas alınan hükümde uzlaştırma işlemi uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında TCK"nin 58. maddesi gereği tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinin 4, 5 ve 6. fıkralarına göre, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken “1 yıl” denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,
4) Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.