Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4614 Esas 2013/6971 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4614
Karar No: 2013/6971

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4614 Esas 2013/6971 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davalı tarafından davacıya ait taşınmaza 3 metre yüksekliğinde toprak dolgusu yapıldığı, toprak dolgu sebebiyle davacıya ait biriket duvarda, ahırda ve bakıcı evinde zarar oluştuğu belirlenmiştir. Ancak mahkemenin verdiği tazminat kararı davalının sorumluluğunu aşmaktadır. Bakıcı evinin duvarındaki hasar için davalının sorumlu tutulması doğru değildir ve raporlardaki çelişkiler giderilmemiştir. Bu nedenle davacıya 6.050 TL faiziyle birlikte, ıslah edilen 7.460 TL ise faizsiz olarak verilmesine karar verilmiştir. Karar, HUMK'nın 428. maddesi gereğince bozulmuştur. KANUN MADDELERİ: 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/4614 E.  ,  2013/6971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : HATAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 29/12/2011
    NUMARASI : 2007/267-2011/430

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davacıya ait taşınmaza davalının fiilen elatması bulunmadığından bu yönde karar verilmesine yer olmadığına, davalının kendi taşınmazında yaptığı tesviye sebebiyle davacıya ait biriket duvarda, ahırda ve bakıcı evinde zarar oluştuğu gerekçesiyle 6.050.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, ıslah edilen 7.460.-TL"nin ise faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; yargılama sırasında yapılan  imar uygulamasıyla 1113 parselin 1734 parsel sayılı taşınmaza , 1114 parselin 3041 ve 1734 parsel sayılı taşınmazlara  gittiği, 1734 parselin 18.256 m² yüzölçümlü olarak arsa niteliği 11/480 payı davacı C.K. 23/1200 payı davalının oğlu  H. Ç. ve dava dışı kişiler adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacıya ait taşınmaz tarafına  3 metre yüksekliğinde toprak dolgusu yapıldığı, toprak dolgu sebebiyle   davacıya ait biriket duvarda  çatlak ve sehim meydana geldiği, ahır penceresininde dolgu toprak sebebiyle kapanmakla  havalandırılamadığından  kullanılamadığı, bakıcı evindeki fayansın çatladığı, bakıcı evinin dolgu zemine yapılması sebebiyle  duvarlarında çatlaklar oluştuğu  alınan iki ayrı bilirkişi raporu ve davacı tarafından yaptırılan tesbit dosyası ile belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Davacı dava dilekçesinde açıkça ahırın  kullanılamamasından doğan yıllık kayıp miktarını istememiş  ise de harcını yatırarak dava dilekçesini bu yönde de  ıslah ettiğinden davalının  bu duruma değinen  temyiz itirazının reddine karar  vermek   gerekmiştir.
    Ancak hükme dayanak yapılan 15.4.2010 tarihli bilirkişi raporunda diğer raporlarda olduğu gibi davacıya ait bakıcı evinin dolgu zemine yapılması sebebiyle duvarlarında çatlaklar oluştuğu açıkça belirtildiği halde bakıcı evinin duvarındaki çatlak, fayans kırığı ve pencere değişimi bedeli olarak 2.400.-TL gider yapılacağı belirtilmiş, mahkemecede bu rapor esas alınarak 2.400.-TL dahil edilerek  toplam 13.510.-TL tazminata hükmedilmiştir. Davalı, haksız fiili sonucu oluşan zararı tazminle sorumlu olup, bakıcı evinin dolgu zemine yapılması sebebiyle duvarlarında çatlaklar oluştuğu anlaşıldığı halde mahkemece bakıcı evinin duvarında oluşan hasardan da davalının sorumlu tutması doğru değildir. Bundan ayrı  hükme dayanak yapılan son bilirkişi  raporunda; ahır penceresinin dolgu toprak sebebiyle kapanmakla  havalandırılamadığından  ahırın kullanılamaması nedeniyle yıllık kaybın 5000.-TL olduğu belirtilmiş olup, hükme dayanak yapılmayan 13.10.2008 tarihli   bilirkişi raporunda ise ahırın kullanılamamasından doğan yıllık kaybın  3.000.-TL olduğu belirtildiği, her iki raporada davalı tarafından itiraz edildiği halde mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmemiştir.
    Mahkemece değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
    Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.05.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.