22. Hukuk Dairesi 2016/11555 E. , 2016/18185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fark ücret, ilave tediye ile ikramiye ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalıya ait işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmelerinde yer alan ücret artış düzenlemelerinin davacıya geç ve eksik uygulandığını, bu yönde daha önce kesinleşmiş ilam bulunduğunu belirterek, 2. ve 3. dönem toplu iş sözleşmelerine dayalı ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, gerekli ödemelerin tam olarak yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, daha önce kesinleşmiş davada belirlenen yevmiye üzerinden 2. ve 3. dönem toplu iş sözleşmesi artışları uygulanarak yapılan hesaplamaya dayanılarak talepler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının daha önceki dönem için açtığı davada tespit edilen ücretin hesaplama yapılan dönem bakımından hüküm ifade ettiği, somut dosya yönünden işçinin hesaplamada esas alınacak başlangıç yevmiyesinin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bu davadaki delil durumuna göre belirlenmesi gerektiği ve davacının ücretinin işe giriş tarihinden itibaren ek1/b cetveline göre doğru şekilde tespit edildikten sonra, daimi kadroya geçişten itibaren kıdem terfi uygulanmak suretiyle bu davanın konusu döneme getirilerek sonuca gidilmesi gerektiği bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece, aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece verilen ilk karar Dairemizce, davacının ücretinin işe giriş tarihinden itibaren ek1/b cetveline göre doğru şekilde tespit edildikten sonra, daimi kadroya geçişten itibaren kıdem terfi uygulanmak suretiyle bu davanın konusu döneme getirilerek sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına rağmen; bozma gereklerinin yerine getirilip getirilmediği denetlenemeyen bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Zira hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaplama davacının işe giriş tarihinden itibaren değil 2001 yılından itibaren yapılmış olup, 2001 yılındaki ücretin neye göre ve nasıl tespit edildiği ve 2001 yılından önceki dönem için kıdem terfi uygulanıp uygulanmadığı denetlenememektedir. Bu sebeple, gerekirse başka bir bilirkişiden rapor aldırılarak, davacının ücreti işe giriş tarihinden itibaren ek1/b cetveline göre doğru şekilde tespit edildikten sonra, daimi kadroya geçtiği 06.02.2001 tarihinden itibaren kıdem terfi uygulanmak suretiyle bu davanın konusu döneme getirilmeli, diğer delillerle birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak fark alacak doğup doğmadığı tespit edilmeli, daha önce açılan davadaki hesaplamalarla bağlı olmaksızın bu davadaki iddia ve savunma ile mevcut delil durumuna göre bir karar verilmelidir. Bozma gereklerinin yerine getirilip getirilmediği denetlenemeyen bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de, kararda ücret farkı alacağı için bilirkişi raporunda belirtilen miktarlara çalışma dönemini takip eden ayın 18"i itibariyle, ikramiye farkı alacağı için de bilirkişi raporunda belirtilen miktarlara söz konusu dönemi takip eden ayın başı itibari ile faiz yürütüldüğü ifade edilmiştir. Hüküm fıkrasında her bir alacak kalemi yönünden faiz başlangıç tarihlerinin gösterilmemesi infazda tereddüde sebebiyet verir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da temerrüt tarihleri tespit edilmemiştir. Mahkemece infaz kolaylığı sağlamak açısından, söz konusu alacakların toplu iş sözleşmelerine göre temerrüt tarihleri ayrı ayrı belirlenip hüküm fıkrasında gösterilmek suretiyle faiz yürütümü sağlanmalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.