2. Hukuk Dairesi 2020/1650 E. , 2020/2547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin aynı hukuki nedene dayalı birleşen boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasında her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ancak boşanma hükmünde tarafların kimlik bilgilerine yer verilmemiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı-davacı erkek tarafından boşanmanın fer"ileri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuş ve bölge adliye mahkemesince erkeğin fer"ilere yönelik talebi hakkında hüküm verilmiştir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 27. maddesinde, boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri, evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgileri ile karara ait usûl mevzuatının öngördüğü diğer esas ve usule ait hükümlerin bulunmasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Tarafların davalarındaki boşanma hükümlerine karşı istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurulmamış olmakla birlikte, bölge adliye mahkemesince Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 27. maddesi hükmü gözetilmeden, infazda duraksamaya yol açacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kanuna uygun boşanma hükmü kurulmak üzere kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 03.06.2020 (Çrş.)
KARŞI OY YAZISI
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzer açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK m.304/1).
Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir (T.C. Anayasası m.141/4).
Hakim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür (HMK m.30/1).
Yargılamanın makul süre içerisinde bitirilmesi adil yargılanma hakkının da bir gereğidir (AİHS m.6/1).
Somut olayda, ilk derece mahkemesince verilen gerekçeli kararın başlığında tarafların ad ve soyadları ile Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numaraları (T.C) bulunmaktadır. Nüfus bilgileriyle ilgili diğer eksikliklerin ise her zaman için mahallinde düzeltilebilecek maddi hatadan (HMK m.304/1) ibaret olduğunun kabul edilmesi gerekir. Kaldı ki karar başlığında tarafların ad ve soyadları ile T.C"leri bulunduğundan, ilk derece mahkemesine ait kararın bu haliyle dahi nüfus müdürlüğünce boşanma hükmü yönünden rahatlıkla infaz edilebileceği imkân dahilindedir.
Diğer yandan, karar, davalı-davacı erkeğin davasıyla ilgili verilen boşanma hükmü yönünden temyiz edilmemiştir. Bu nedenle, davalı-davacı erkeğin davasıyla ilgili verilen boşanma hükmünün kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kesinleşmiş mahkeme kararlarının ise temyiz incelemesine konu yapılamayacağı açıktır. Davalı-davacı erkeğin davasıyla ilgili verilen boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle taraflar boşanmış duruma gelmişler ve davacı-davalı kadının davası boşanma istemi yönünden konusuz kalmıştır. Bu durumda, her iki dava açısından yeni bir "boşanma hükmü" verilemeyecektir.
Durum böyleyken, temyiz edilen hükmün sırf nüfus bilgilerindeki eksiklik sebebiyle, üstelik kesinleşen yönleri de kapsayacak şekilde bozulması, usûl ve kanuna uygun değildir.
Hükmün tarafların temyiz istemleri doğrultusunda esas yönüyle incelenmesi ve bir karara bağlanması gerekir.
Bu sebeplerle, sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.