Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2020/364
Karar No: 2020/445

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/364 Esas 2020/445 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2020/364 E.  ,  2020/445 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 456-540

    İhracat kaçakçılığı suçundan sanık ..."in beraatine ilişkin Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05.04.2013 tarihli ve 1459-643 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 10.07.2017 tarih ve 1675-6073 sayı ile;
    "İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğünün 25.04.2012 havale tarihli suç duyurusu yazısında "Halkalı Gümrük Müdürlüğünce Sezer Dış Ticaret Limited Şirketi adına tescil ve onaylı 08.06.2010 tarihli ve 271767 sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların "BİLGE" sistemince kırmızı hatta işlem görmek üzere yönlendirildiği, firmanın 08.12.2012 tarihli dilekçeyle fiili ihracat gerçekleşmediğinden bu beyannamenin iptalini istediği, yapılan incelemede iptali talep edilen beyannameye konu eşyanın kırmızı hatta ve teslim alınmış statüde bulunduğu, aynı eşya için 09.06.2010 tarihli ve 274931 sayılı ihracat beyannamesi ile sarı hat kriterinden ihracatın gerçekleştirildiği ve GÇB"nin kapanmış statüde olduğunun anlaşıldığı, yapılan değerlendirmede ihraç eşyasının yurt içinde bırakılarak fiili ihracı gerçekleşmiş gibi gösterecek bir işlemden bu beyannameye münhasır bir tespit bulunmamakla birlikte kırmızı hatta yönlendirilen bir beyannamenin işlemlerinden vazgeçilerek farklı bir günde aynı fatura kapsamı eşyanın sarı hat kriterlerine göre yeni bir beyanname ile ihracatının yapılmasının fiziki muayeneden kaçınma olarak değerlendirileceğinin" belirtilmesi üzerine firmanın gümrük müşaviri olan ve bahse konu beyannameleri düzenleyen sanık..."ın vefat etmesi nedeniyle hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, firmanın ortağı ve yetkilisi olan sanık ... hakkında ihraç kaçakçılığı suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın beraatine karar verildiği, kararın müdahil vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamına göre iptal edilen beyannameye konu eşya için Sezer Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. adına 1915 adet toplam tutarı 76.609,30 Euro olan bayan kaban için 019662 sayılı fatura düzenlendiği, 09.06.2010 tarihli ihracatı sarı hat kriterinden gerçekleşen beyannameye konu eşya için Sezer Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. adına 1915 adet toplam tutarı 76.609,30 Euro olan çocuk kaban için 019663 sayılı fatura düzenlendiği, 2. faturada "bayan" kelimelerinin üstlerinin çizilerek "kız çocuk" olarak değiştirildiği, 08.06.2010 tarihli, 271767 sayılı ve kırmızı hat kriterine göre fiziki muayene gerektiren, bayan kaban olarak bildirilen eşyaya ilişkin ihracat beyannamesinin firmanın verdiği 08.12.2010 tarihli dilekçeye istinaden iptal edilerek firmaya para cezası verildiği, 09.06.2010 tarihli ve 274931 sayılı ihracat beyannamesi ile çocuk kaban olarak bildirilen eşyanın sarı hat kriterinden ihracatının gerçektirildiği, sanığın ortağı ve yetkilisi olduğu Sezer Dış Ticaret Limited Şirketi"nin dahilde işleme izin belgesi kapsamında yurt dışından ithal edilen ham madde, yardımcı madde ve ambalaj malzemelerini kullanarak ürettiği giyim mamüllerinin ihracatının gerçekleştirdiği, sanığın iptal edilen beyannameye konu malın bayan kaban olduğu, ihracatı gerçekleştirilen beyannameye konu malın ise çocuk kaban olduğu, kıymetlerinin aynı olmasının birim fiyatlarının aynı olmasından kaynaklandığı, ağırlıkları farklı olduğu gibi aynı firmanın farklı departmanlarına gönderildiği, alıcı firmanın son anda talebinin değişmesi nedeniyle muayeneye arz edilmediği ve ikinci gümrük çıkış beyannamesi düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu, iptal edilen beyannameye konu eşyaların firma tarafından daha sonraki tarihlerde açılan ihracat beyannameleri ile yine aynı firmaya gönderildiği, dahilde işleme rejimi belgesi kapsamındaki taahhütlerinin Dış Ticaret Müşteşarlığı İTKİB tarafından düzenlenen 04.05.2011 tarihli ve 4479 sayılı yazı ile kapatıldığı, bu nedenle taahhüdü kapatmak gibi bir amaçlarının da olmadığı yönünde savunma yaptığı görülmüştür.
    Bu oluş ve kabule göre atılı suçun oluşup oluşmadığının tespiti bakımından atılı eylemin hukuki niteliğinin belirlenmesinin gerektiği, bu bağlamda;
    4458 sayılı Gümrük Kanunu"nun 64. maddesinde beyannamenin iptali konusunda düzenleme yapılmıştır. Söz konusu maddenin olaya ilişkin 1. ve 5. fıkralarındaki düzenlemeler şöyledir:
    "Madde 64 – 1. Gümrük idareleri, beyan sahibinin talebi üzerine ve eşyanın yanlışlıkla beyanname konusu gümrük rejimine tabi tutulmasına veya beyan edildiği rejime tabi tutulmasının özel nedenlerle artık mümkün olmadığına ilişkin kanıtlayıcı belgeleri ibraz etmesi halinde, tescil edilmiş bir beyannameyi iptal ederek, gerektiğinde yeni bir rejim beyanında bulunulmasına izin verebilirler.
    Ancak, gümrük idarelerince beyan sahibine eşyanın muayene edileceğinin bildirilmiş olduğu hallerde, muayenenin sonucu alınmadan beyannamenin iptaline ilişkin talep kabul edilmez.
    5. Beyannamenin iptali, yürürlükteki cezai hükümlerin uygulanmasına engel oluşturmaz."
    Eşyanın bilgisayar sistemi tarafından kontrol türünün kırmızı hat olarak belirlenmesi konusunda Gümrük Yönetmeliği"nin 121. maddesinde de bir düzenleme yer almaktadır. Maddenin ilgili 2. fıkrası şöyledir:
    "Gümrük Yönetmeliği Madde 121/(2) (Değişik:RG-07/02/2013-28552) Eşyanın teslimine kadar;
    a) Eşyanın muayenesi için bilgisayar sistemi tarafından beyanın kontrolü türünün kırmızı hat olarak belirlenmesinden,
    b) Beyan edilen eşyaya ilişkin bilgilerin yanlış olduğunun tespit edilmesinden,
    önce beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilir ve herhangi bir cezai işlem uygulanmaz."
    Yukarıda belirtilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde; gümrük eşyasının muayene edileceğinin idarece beyan sahibine bildirilmesi hâlinde bu beyannamenin iptalinin talep edilemeyeceği, eşyanın kontrol türünün bilgisayar sistemi tarafından kırmızı hat olarak belirlenmesi hâlinde bu eşyanın fiziki muayenesinin zorunlu olduğu, eşyanın kontrol türünün kırmızı hat olarak belirtilmesi hâlinin beyan sahibine eşyanın fiziki olarak muayene edileceğinin bildirilmesi anlamına geldiği, böyle bir durumda muayene sonucu alınmadan beyannamenin iptaline ilişkin talebin kabul edilemeyeceği, beyannamenin iptalinin cezai hükümlerin uygulanmasına engel olmayacağı sonucuna varılmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesine gelince; Sezer Dış Ticaret Limited Şirketi adına tescil ve onaylı 08.06.2010 tarihli ve 271767 sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyalar 3151 rejiminde beyanda bulunulmuş ve "BİLGE" sistemince kırmızı hatta işlem görmek üzere yönlendirilmiştir. Dolayısıyla da idarece eşyanın fiziki olarak muayene zorunluluğu doğmuştur.
    Bu muayenenin yapılması için eşyanın sanıklar tarafından Gümrük İdaresine sunulması gerekmektedir. Sanıklar, yaptıkları iş gereği bu hususu bilecek durumdadırlar. Buna karşılık sanıklar, eşyanın kırmızı hatta düştüğünü bildikleri hâlde yasal olarak mümkün olmadığı hâlde beyannamenin iptali talebinde bulunmuşlar ve eşyayı gümrük sahasına muayene için getirmemişlerdir.
    Bu durumda sanıkların, olayın başından beri ihraç edilmemiş bir eşyayı ihraç edilmiş gibi göstererek haksız çıkar sağlama kastıyla hareket ettiklerinin kabulü gerekmektedir. Olayda sanıkların beyanname düzenleyerek idareye vermeleri ile beyannamenin tescili atılı suçun icra hareketini oluşturmaktadır. Ancak olay tarihinde atılı kaçakçılık suçunun tamamlanması için öngörülen haksız çıkar elde edilemediği için eylem teşebbüs aşamasında kalmıştır. 5607 sayılı Kanun"un suç tarihinde yürürlükte bulunan 3. maddenin (18) fıkrasına göre: "Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiiller, teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile, tamamlanmış suç gibi cezalandırılır." hükmü gereğince sanığın atılı suçtan cezalandırılması gerekirken dosya kapsamıyla örtüşmeyen gerekçeyle beraatine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu Yerel Mahkemece 07.06.2018 tarih ve 401-445 sayı ile sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmiştir.
    Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 30.05.2019 tarih ve 15585-32207 sayı ile;
    "Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.04.2014 tarihli ve 2012/1459 esas, 2013/643 karar sayılı hükmünün Dairemizce 10.07.2017 tarihli kararı ile bozulduğu, bozma kararı üzerine Yerel Mahkemece verilen 07.06.2018 tarihli ve 2017/401 esas, 2018/445 karar sayılı hükmün direnme niteliğinde olmayıp eylemli uyma niteliğinde olduğu kabul edilmiş olup;
    Eşyanın kırmızı hatta düşmesi üzerine Gümrük İdaresinin muayene için hazır bulundurma ihtarı yapma yükümlülüğü olmadığı, eşyanın muayene için hazır edilmesi gerektiği ve eşyaların onay işlemine rağmen gümrükte baştan itibaren hazır bulundurulmadığı, eşyaların gümrüğe getirilmediği, bu suretle olmayan eşyayı ihraç etmeye teşebbüs edildiği; sanık yurtdışı firmasının siparişi iptal ettiğini ve daha sonra sarı hattan çıkan eşyanın davaya konu beyanname muhteviyatı eşya olmadığını, suç işleme kastı olmadığı gibi böyle bir işe tenezzül etmesini gerektirecek bir durumunun olmadığını ifade etmiş ise de bu aşamadan sonra beyannamenin iptalinin mümkün olmadığı, bu suretle sanığın, olayın başından beri ihraç edilmemiş bir eşyayı ihraç edilmiş gibi göstererek haksız çıkar sağlama kastıyla hareket ettiğinin kabulü gerektiği, beyannamenin düzenlenerek idareye verilmesi ve beyannamenin tescilinin, atılı suçun icra hareketini oluşturduğu,
    Ancak atılı kaçakçılık suçunun tamamlanması için öngörülen haksız çıkar elde edilemediği için eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı 5607 sayılı Kanun"un suç tarihinde yürürlükte bulunan 3. maddenin (18) fıkrasına göre: "Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiiller, teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile, tamamlanmış suç gibi cezalandırılır." hükmü gereğince sanığın atılı suçtan cezalandırılması gerekirken dosya kapsamıyla örtüşmeyen gerekçeyle beraatine karar verilmesi nedeniyle bozulduğu, mahkemece bozma gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel Mahkeme ise 11.10.2019 tarih ve 456-540 sayı ile;
    "...Halkalı Gümrük Müdürlüğü uygulamasına göre, fiziki şartlar nedeniyle henüz daha ihraç konusu malları taşıyan aracın gümrük sahasına girmesinden evvel, hatta daha üretim aşamasında dahi gümrük işlemleri yapılıp hat kriteri belirlenebileceği, dolayısıyla suça konu beyanname kapsamındaki malları taşıyan aracın gümrük sahasına girip bilahare kırmızı hat muayenesinden kaçtığına ilişkin bir tespit de yer almadığından, ayrıca, yasalarımızda kırmızı hat kriterine düşen bir beyannameye konu malın muayeneye sunulmaması hâli, başlı başına suç tarihindeki 5607 sayılı Yasa"nın 3/14. (halihazırda 3/9) maddesine muhalefet olarak değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin bir atıfta da bulunulmadığından, sanıkların savunmalarının aksi ispatlanamadığından, ayrıca, sonraki, EX274931 sayılı beyanname ile sarı hattan gönderilen eşya özellikleri de farklı olduğundan, ihracat rejimi hükümlerine tabi tutulmak üzere tescil edilen gümrük beyannamelerinin iptalinin 4458 sayılı Yasa"nın 64 ve Gümrük Yönetmeliği"nin 121. maddesi hükümlerine göre yapılması esas olmakla birlikte, ihracat eşyasının serbest dolaşımda bulunan eşya statüsüne haiz olması ve geçici depolama yerlerine konulmaksızın beyan edilebilmesi gibi münhasıran ihracat rejimine özgü nitelikler dikkate alındığında, Gümrük Yönetmeliği"nin 127/3 ve 417. maddesine göre değerlendirme yapılması gerektiğinden ayrıca 2010 takvim yılında 166 adet ihracat beyannamesi düzenlendiği, bunlardan 29 adedinin kırmızı hatta düşüp muayenesi yapılıp kapatılmış durumda olduğu, sonuçta, bu çapta işlem yapan bir firmanın, savunmanın aksine, suça konu tek bir beyannameyi vergi kaçırmak için düzenlediğinin kabulü de, hakkaniyete uygun olmayacağından, suçun maddi ve manevi unsurları itibarıyla oluşmadığı" gerekçesiyle bozma kararına direnerek, önceki hükümdeki gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
    Direnme kararına konu bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.06.2020 tarihli ve 122703 sayılı "onama" istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun"un 36. maddesiyle değişik CMK"nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesince 16.09.2020 tarih ve 1911-12717 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı ihracat kaçakçılığı suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Halkalı Gümrük Müdürlüğünce tescilli 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı ihracat beyannamesinin sanık ..."in yetkilisi olduğu Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. adına işlem gören hakkında ölüm nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen gümrük müşaviri... tarafından tanzim edilip imzalanmak suretiyle işleme konulduğu, beyanname konusu eşyaların imalatçı-ihracatçı sanık ..."in yetkilisi olduğu Sezer Tekstil tarafından imal edildiği, gönderici/ihracatçının Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti., alıcı Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. (Div:Mens Sportswear), beyan sahibi/temsilcisi Akan Gümrükleme ve Müşavirlik Ltd. Şti., ATR dolaşım belgesi numarasının L0028387, ürünlerin ise 96 koli, brüt 1.123 kg, net 1.100 kg, 1.915 adet ve 76.609,30 Euro olan %80 yün, %20 polyemid bayan kaban olduğu,
    İhracatı kırmızı hat kriterinden gerçekleşen 08.06.2010 tarihli beyannameye konu eşya için Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. adına 96 koli, brüt 1.123 kg, net 1.100 kg, 84 adedinin birim fiyatı 37,90 Euro, 612 adedinin 43,60 Euro, 948 adedinin 37,10 Euro, 271 adedinin 42,70 Euro olmak üzere toplamda 1.915 adet ve 76.609,30 Euro olan %80 yün, %20 polyemid bayan kaban için 019662 sayılı ve 08.06.2010 tarihli fatura düzenlendiği,
    Halkalı Gümrük Müdürlüğünce tescilli 09.06.2010 tarihli ve EX274931 sayılı ihracat beyannamesinin sanık ..."in yetkilisi olduğu Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. adına işlem gören hakkında ölüm nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen gümrük müşaviri... tarafından tanzim edilip imzalanmak suretiyle işleme konulduğu, beyanname konusu eşyaların imalatçı-ihracatçı sanık ..."in yetkilisi olduğu Sezer Tekstil tarafından imal edildiği, gönderici/ihracatçının Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti., alıcı Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd.(Div:Childrenswear), beyan sahibi/temsilcisi Akan Gümrükleme ve Müşavirlik Ltd. Şti., ATR dolaşım belgesi numarasının L0028396, ürünlerin ise 96 koli, brüt 1.123 kg, net 931 kg, 1.915 adet ve 76.609,30 Euro olan %70 yün, %20 Pa ve %10 Ws dokuma kız çocuk kaban olduğu,
    İhracatı sarı hat kriterinden gerçekleşen 09.06.2010 tarihli beyannameye konu eşya için Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. adına 96 koli, brüt 1.123 kg, net 1.100 kg, 84 adedinin birim fiyatı 37,90 Euro, 612 adedinin 43,60 Euro, 948 adedinin 37,10 Euro, 271 adedinin 42,70 Euro olmak üzere toplamda 1.915 adet ve 76.609,30 Euro olan %70 yün, %20 Pa ve %10 Ws dokuma kız çocuk kaban için 019663 sayılı ve 08.06.2010 tarihli fatura düzenlendiği, faturanın cins kısmında yer alan "bayan kaban" ibaresindeki “bayan” kelimelerinin üstlerinin çizilerek "kız çocuk" olarak değiştirildiği,
    Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. isimli şirket tarafından düzenlenen imzalı yazı içeriğinin; “Dear Sirs/Madams, We are forced to cancel our order due to our production problems which is 1915 pcs and 76.609,30 EUR amount. Sincerely Yours” şeklinde olduğu, adı geçen şirketin bu yazıda; 1.915 parça ve 76.609,30 Euro miktarındaki siparişlerini, üretim problemleri nedeniyle iptal etmek zorunda kaldıklarını ifade ettiği,
    ... tarafından Halkalı Gümrük Müdürlüğüne hitaben düzenlenen 08.12.2010 tarihli dilekçe ile; 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı gümrük çıkış beyannamesine ait malların alıcı firmanın siparişi iptal etmesinden dolayı ilgili beyannamenin iptalinin talep edildiği,
    08.06.2010 tarihli ve EX271767 numaralı beyannamenin yasal süresi içerisinde fiili ihracının gerçekleşmemesi sebebiyle Gümrük İdaresi tarafından iptalinin uygun görüldüğü,
    Halkalı Gümrük Müdürlüğünün 30.12.2010 tarihli ve 0153 sayılı kararıyla; Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. hakkında 08.06.2010 tarihli ve EX271767 numaralı beyannamenin iptal edilmesinden dolayı 4458 sayılı Kanun’un 241/1. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle 61 TL idari para cezası uygulandığı,
    Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İTKİB’nin Sezer Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ’ye hitaben düzenlediği 04.05.2011 tarihli yazısında; dahilde işleme izin belgesi kapsamında gümrük muafiyetli olarak ithal edilen ham madde, yardımcı madde ve ambalaj malzemelerinin tamamının ihraç edilen mamuller bünyesinde kullanıldığı tespit edilerek taahhüt hesabının kapatıldığının belirtildiği,
    26.03.2012 tarihli kaçak eşyaya mahsus tespit varakasına göre; Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. adına düzenlenen 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı gümrük çıkış beyannamesinde gösterilen 1.915 adet kabanın gümrüklenmiş değerinin 145.986,77 TL olduğu,
    İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğünün 24.04.2012 tarihli suç duyurusunda;
    - İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün 27.02.2012 tarihli ve 2012/18202-13646 sayılı yazıları ile Halkalı Gümrük Müdürlüğünün 22.02.2012 tarihli ve 16341 sayılı yazılarında; Halkalı Gümrük Müdürlüğünce Sezer Dış Tic. Ltd. Şti. adına tescil ve onaylı 08.06.2010 tarihli ve 271767 sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların 3151 rejiminde beyanda bulunulduğunun ve "BİLGE" sistemince kırmızı hatta işlem görmek üzere yönlendirildiğinin, yükümlüsünden alınan 08.12.2010 tarihli ve 165080 sayılı dilekçelerinde; firmaları adına tescilli 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı GÇB muhteviyatı eşyaların fiili ihracatının gerçekleştirilmediğinden bahisle iptalinin talep edildiğinin, yapılan incelemede, iptali talep edilen GÇB’nin “kırmızı hatta” ve “teslim alınmış” statüde bulunduğunun, aynı eşya için 09.06.2010 tarihli ve EX274931 sayılı GÇB ile “sarı hat” kriterinden ihracatın gerçekleştirildiği ve GÇB’nin kapanmış statüde olduğunun,
    - Gümrükler Genel Müdürlüğünün İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğüne hitaben düzenlediği 17.08.2010 tarihli ve 18567 sayılı yazılarında özetle; geçici depolama yerlerine konulmaksızın beyan edilen ve sistem tarafından kırmızı hatta yönlendirilen ancak beyan sahibi tarafından fiziki muayeneden kaçınmak suretiyle yeni bir beyanname tescil ettirilerek ihracat işlemi gerçekleştirilen ihraç eşyasına ilişkin işlemlerin öncelikle 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/14. maddesine temas eder bir yönünün bulunup bulunmadığının tespiti kaydıyla takip edilmeyen beyannamenin 4458 sayılı Kanun’un 241/1. maddesi tatbik edilerek firmanın müteakip işlemlerinde değerlendirilmek üzere konunun Risk Yönetimi ve Stratejik Değerlendirme Birimine intikal ettirilerek beyannamenin iptal edilmesi gerektiğinin,
    - 5607 sayılı Kanun’un 3/14. maddesine göre yapılan değerlendirmede ihraç eşyasının yurt içinde bırakılarak fiili ihracı gerçekleşmiş gibi gösterecek bir işlemden bu beyannameye münhasır bir tespit bulunmamakla birlikte kırmızı hatta yönlendirilen bir beyannamenin işlemlerinden vazgeçilerek farklı bir günde aynı fatura kapsamı eşyanın sarı hat kriterlerine göre yeni bir beyanname ile fiili ihracatının yapılması fiziki muayeneden kaçınma olarak değerlendirileceğinin aşikâr olduğunun, 3151 rejiminde beyanda bulunularak kırmızı hatta yönlendirilen ancak muayeneye sunulmayan eşyalar için 1000 rejim koduyla aynı fatura kapsamında aynı alıcıya aynı kap aynı kilogram ve aynı kıymette yeni bir beyanname üreterek işlemlerin ikmal edildiği anlaşılmış olup ihracatçı firma Sezer Dış Tic. Ltd. Şti. dolaylı temsilci sıfatıyla gümrük işlemlerini takip eden Akan Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti.’nin ihracatçı firma, tüzel kişilik olarak gümrük müşavirliği şirketi ve beyannameyi imzalayan gümrük müşavirinin müteakip işlemlerinde değerlendirmek üzere konunun Risk Yönetimi ve Stratejik Değerlendirme Birimine bildirilmesi ile 2008/22 sayılı Başmüdürlük Emri gereğince işlem dosyasının onaylı bir örneği ilişikte sunulmuş olup 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesinin 13, 14 ve 18. fıkraları çerçevesinde değerlendirilmesinin uygun olacağı düşünülmekle birlikte konunun bir kez de makamlarınca değerlendirilmesi gerektiğinin,
    - İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün 11.01.2012 tarihli ve 1499-2757 sayılı cevabi yazılarında; Gümrük Müdürlüğünce ihracat beyannamesinin onaylanıp kırmızı hat kriterine göre muayene edileceğinin ihracatçıya bildirilmesinden sonra normal olarak eşya gümrüğe sunulup gümrükçe fiziki muayene edilmesi gerekirken, bu yapılmadan ihracatçı tarafından aynı eşya için yeni bir beyanname üretilip bilgisayar sistemi tarafından eşyanın gümrükçe muayene ve kontrol edilmeden işlem yapılan beyaz veya sarı hat beyanname kontrol seçeneklerinden birisine denk getirilerek gümrük işlemlerinin tamamlanması nedeniyle 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 3. maddesinin 14. fıkrasında belirtilen suçun işlenme olasılığının kuvvetli muhtemel olması nedeniyle konunun soruşturulması gerektiğinin düşünüldüğünün,
    - Sonuç olarak; Halkalı Gümrük Müdürlüğünce Sezer Dış Tic. Ltd. Şti. firması adına tescilli 08.06.2010/EX271767 tarihli ve sayılı ihracat beyannamesinin 3151 rejiminde beyanda bulunularak kırmızı hatta yönlendirilen ancak muayeneye sunulmayan eşyalar için 1000 rejim koduyla aynı fatura kapsamında aynı alıcıya aynı kap ve aynı kıymette yeni bir beyanname üreterek işlemleri ikmal edildiği anlaşılmış olup söz konusu eşyaların sarı hat kriterlerine göre Halkalı Gümrük Müdürlüğünce aynı firma adına tescilli 1000 rejim kodunda beyan edilen 09.06.2010/EX27493l tarihli ve sayılı beyanname üretilerek, 3151 rejim kodundaki kırmızı hatta düşen beyannamenin işlemlerinden vazgeçilerek eşyanın sarı hat kriterine göre 1000 rejim kodunda yeni beyanname ile fiili ihracatının yapılması fiziki muayeneden kaçınma olarak tespit edildiğinden, eşyaların ihracatçısı Sezer Dış Tic, Ltd. Şti. isimli firmanın ortağı ve yetkilisi ... ve Sezer Dış Tic. Ltd. Şti. isimli firmanın gümrük işlemlerini yapan Gümrük Müşaviri... isimli şahısların 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/14, 3/4 ve 3/18. maddelerine muhalefet ettiği kanaatinin hasıl olduğunun,
    Belirtildiği,
    02.04.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre;
    Halkalı Gümrük Müdürlüğünce tescilli sanığın yetkilisi olduğu Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. adına işlem gören 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı ihracat beyannamesinin vekil Gümrük Müşaviri... tarafından tanzim edilip 54. hanesi imzalanmak suretiyle işleme konulduğu, beyanname konusu eşyaların imalatçı-ihracatçı Sezer Tekstil tarafından imal edildiği, beyannamenin yurt dışı alıcının talebi üzerine iptal edildiği, dava konusu beyannamenin sanık vekili Gümrük Müşaviri tarafından Gümrük Yönetmeliği’nin 127. maddesi gereğince iptal dilekçesi verilmesi üzerine idarece işleme konulduğu ve ilgili muayene memuruna sevk edildiği, muayene memurunca talebin değerlendirilip sonuçlandırdığı, muayene memurunca dilekçe üzerine verilen şerhte EX271767/08.06.2010 sayı ve tarihli beyanname yasal süresi içerisinde fiili ihracatı gerçekleşmediğinden iptalinin uygun olduğu görüşü ile beyannamenin idari para cezası tatbik edilmek suretiyle iptal edildiği tespit edilmiş olup yükümlüsünce Gümrük idaresinde yapılacak herhangi bir işlemin kalmadığı, idare tarafından yapılan takibin hukuki olmadığı, diğer taraftan dava konusu ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyanın cins, miktar, evsaf ve fiyatının değişik gösterildiğine dair Gümrük İdaresince herhangi bir tespit bulunmadığı, gerçekleşmeyen bir ihracat nedeni ile ihracatçı firmanın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 3/14. maddesinde belirtilen teşvik, sübvansiyon ve parasal iadelerden yararlanmasının da söz konusu olamayacağı şeklinde görüş bildirildiği,
    28.05.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre;
    Dava konusu olayda; sanık ..."in yetkilisi olduğu Sezer Dış Tic. Ltd. Şti. firması adına Halkalı Gümrük Müdürlüğünde tescil edilen 08.06.2010/EX271767 tarihli ve sayılı ihracat beyannamesinin tescil ve onay işlemlerinin, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 150/4. maddesi kapsamında gümrük idarelerine verilen yetkiye istinaden İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğünün 2002/11 sayılı “Başmüdürlük Emri” ile ihracat eşyası gümrük idaresine sunulmadan yapıldığı ve gümrük idaresince onaylandıktan sonra beyanname muhteviyatı eşyaların fiziki muayenesi için kırmızı hata sevk edildiği ancak ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyalar gümrük idaresine sunulmadığı için fiziki muayene işlemlerinin yapılmadığı görülen ihracat beyannamesinin "BİLGE" sisteminde “teslim alınmış” statüde beklediği, dolayısıyla dava konusu ihracat beyannamesinin, gümrük işlemleri bitirilip "BİLGE" sisteminde “kapanabilir” statüde olmadığından, vergi dairelerinden herhangi bir parasal iadeden yararlanmanın söz konusu olamayacağından ve firmanın gümrük müşaviri tarafından beyannamenin iptali için müracaatta bulunulduğu ve gümrük idaresince beyannamenin iptalinden dolayı 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 241/1. maddesine istinaden cezai müeyyide uygulandığı hâlde dava konusu beyannamenin iptal edilmiş konumu yerine “teslim alınmış” konumda olmasının idarenin kusuru olduğu, diğer taraftan 2010/D1-01583 sayılı Dahilde İşleme İzin Belgesinin taahhüt hesabının kapatıldığı ve dava konusu beyannameyle alakalı olarak suç teşkil edecek herhangi bir tespitin bulunmadığı da görüldüğünden, dava konusu olayda atılı suç unsurlarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı,
    Yerel Mahkemenin talebi üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Muratbey Hukuk Bürosu tarafından gönderilen 27.03.2018 havale tarihli yazısında; Gümrükler Genel Müdürlüğünün 16.11.2017 tarihli ve 29579903 sayılı yazılarında, eşyanın muayeneye sunulmadan onay işlemine tabi tutulmaması gerekliliğinin fiziki alt yapı yetersizliği başta olmak üzere fiili imkânsızlıklar nedeniyle yerine getirilemediğinin, 4458 sayılı Gümrük Kanunu"nun 150. maddesinin dördüncü fıkrası hükmüyle Bakanlığa verilen yetki kapsamında uygun bulunduğunun belirtildiği göz önüne alınarak, eşyanın gümrük sahasına sokulmaksızın gümrük işlemleri yapılabildiğinin, bilgi sisteminde yapılan sorgulamada; 7680385583 vergi numaralı Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. firmasının 2010 takvim yılında suça konu beyanname haricinde ekli listedeki 166 adet ihracat beyannamesi bulunmakta olup bu ihracat beyannamelerinden kırmızı hatta işlem gören 29 adet ihracat beyannamesinin muayene işlemleri tamamlanarak "kapanmış" konumda bulunduğunun, suça konu EX271767 sayılı ihracat beyannamesi ile EX274931 sayılı ihracat beyannamesinin kap, kilo, alıcı ve gönderici unvanları, GTİP ve kıymet olarak aynı olmakla beraber, ticari tanımlarında EX271767 sayılı beyannamenin %80 yün, %20 polyemid ve EX274931 sayılı beyannamenin ise %70 yün, %20 pa %10 ws olmak üzere farklılığın olduğunun tespit edildiğinin, ayrıca iki beyannamede kullanılan fatura ve ATR dolaşım belgeleri sayısının farklı olduğunun, suça konu EX271767 sayılı ihracat beyannamesinden sonra aynı GTİP ve ticari tanımlı eşyanın EX389176, EX426439, EX432818 ve EX389176 sayılı 4 adet ihracat beyannameleri ile yurttan çıkışının olduğunun, bu ihracat beyannamelerinden EX389176 sayılı beyannamenin kırmızı hatta işlem gördüğü ve bu ihracat beyannamelerinin kap, kilo ve kıymet bilgilerinin suça konu beyanname ile aynı olmadığının belirtildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Sanık kollukta; Sezer Dış Tic. Ltd. Şti. unvanlı firma adına Halkalı Gümrük Müdürlüğünce tescilli 08.06.2010/EX27I767 ve 09.06.2010/EX274931 tarih ve sayılı ihracat beyannamelerinin firmalarına ait olduğunu, bahse konu eşyaların firmaları tarafından üretildiğini, firmalarının hem üretici hem de ihracatçı firma olduğunu, bahse konu beyanname muhteviyatı eşyalarla ilgili sipariş iptal edildiğinden muayeneye arz edilemediğini, bahse konu eşyaların firmalarınca daha sonraki tarihlerde açılan ihracat beyannameleriyle yine aynı firmaya gönderildiğini, zira firmalarının çok sayıda ihracatı mevcut olduğunu, yaklaşık yıllık 20 milyon dolarlık ihracatları söz konusu olduğunu ve 23 yıldır imalat ve ihracat yapan bir firma olduklarını ve bugüne kadar bu ihracatlarında herhangi bir sorun yaşamadıklarını, 200 kişinin üzerinde personel istihdam ettiklerini, bahse konu belirtilmiş olan beyannamelerdeki eşyaların aynı eşya olmadığını, benzerliğin sadece adet ve kıymet bazında olduğunu, kırmızı hatta düşen beyannamede bayan kaban olarak beyan edilen eşyalar olduğunu, sarı hatta düşen beyannamenin ise çocuk kaban cinsi eşyalar beyan edildiğini, kıymetinin aynı olması ise birim maliyetlerinin aynı olmasından kaynaklandığını, beyannameye bakıldığında ağırlıkların farklı olduğunun görüleceğini, aynı zamanda alıcı bölümüne bakıldığında aynı firmanın ayrı ayrı departmanlarına gönderildiğini, kendilerinin kırmızı hattan kaçıp sarı hattan ihracat gerçekleştirmek gibi bir amaçlarının olmadığını, DİİB kapsamındaki taahhütlerini kapatmak gibi bir amaçlarının da olamayacağını, bahse konu DİİB kapsamındaki taahhütlerinin kapandığını, zaten Gümrük Müşavirinin de kırmızı hatla düşen beyannamenin iptali için Halkalı Gümrük Müdürlüğüne başvurduğunu,
    Mahkemede; Sezer Dış Tic. Ltd. Şti. isimli firmanın yetkilisi ve ortağı olduğunu, 08.06.2010 tarihli ihracat beyannamesinin eşyaları yurt dışına ihraç etmek amacıyla... tarafından düzenlendiğini, gümrük idaresini yanıltmaya ve ayrıca ihracat kaçakçılığına teşebbüs kastı olmadığını, alıcı firmanın son andaki talebinin değişmesi nedeniyle 09.06.2010 tarihli ikinci gümrük çıkış beyannamesinin düzenlendiğini, firmalarının bu şekilde 2010 yılında 272 kez yurt dışına ihracat yaptığını ve gümrük çıkış beyannamesi düzenlediğini, bu beyannamelerin bir kısmının kırmızı hatta bir kısmının da diğer hatlara düştüğünü, Sezer Tekstil adlı şirketi 29 yıl önce kurduğunu, şirketin dünyanın en iyi markalarına konfeksiyon ürünü tedarik ettiğini, müşterileri arasında Hugo-Boss, Massimo Dutti gibi firmaların olduğunu, teknik olarak tüm işlemleri gümrük müşavirinin yürüttüğünü, söz konusu ihracata konu eşyaların Tommy Hilfiger adlı firmaya gönderilecek olan mallar olduğunu, söz konusu firma ile de 12 yıl boyunca çalıştıklarını ve tek sipariş iptalinin bu beyanname olduğunu, iptal sebebinin mümessilin sipariş edilen malları görmeye zamanda gelmemesi üzerine kendilerinin yükleme yaptığını fakat daha sonra mümessilin malları görmediği hususunda ilgili firmaya bildirimde bulunması olduğunu, bundan sonra da bu firmayla çalıştıklarını, hatta kendilerine dünyanın en iyi mont ve kaban üreticisi diye ödül de verdiklerini, böyle bir işe tenezzül etmelerinin söz konusu olmadığını, 2017 yılı itibarıyla hâlen 255 çalışanları olduğunu, kullandıkları kumaşların dünyanın en büyük firmalarına gönderilen birinci sınıf İtalyan kumaşı olduğunu, niyetlerinin kötü olsa bile teknik olarak bu işi yapıp menfaat temin edebilmelerinin de söz konusu olmadığını, kendisinin sadece kendi üretim işiyle ilgilenmesi sebebiyle sarı hat ve kırmızı hattın ne olduğunu dava açıldıktan sonra öğrendiğini, yine suça konu beyannamede belirtilen eşyaları bir gün sonra farklı bir beyanname ile sarı hattan gönderdiği iddiasını kabul etmediğini, zira bir gün sonra gönderilen eşyaların çocuk kabanı olduğunu, üzerine atılı suçu kabul etmediğini,
    Savunmuştur.
    Uyuşmazlığın isabetli bir çözüme kavuşturulabilmesi için, öncelikle sanığa atılı ihracat kaçakçılığı suçuyla ilgili kanuni düzenlemeler ile suçun unsurları üzerinde durulması gerekmektedir.
    Suç tarihi itibarıyla 5607 sayılı Kanun’un üçüncü maddesinin on dördüncü fıkrası;
    “İhracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi göstermek ya da gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik göstererek ilgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlayan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Beyanname ve eki belgelerde gösterilen ile gerçekte ihraç edilen eşya arasında yüzde onu aşmayan bir fark bulunması halinde, sadece 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.” şeklinde iken, suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 89. maddesiyle 9. fıkra; “İlgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak amacıyla ihracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi gösteren ya da gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik gösteren kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Beyanname ve eki belgelerde gösterilen ile gerçekte ihraç edilen eşya arasında yüzde onu aşmayan bir fark bulunması halinde, sadece 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.” şeklinde değiştirilmiştir.
    Suç tarihinden sonra 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun’un 54. maddesiyle 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesi tüm fıkralarıyla birlikte yeniden düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenlemeyle 3. maddenin önceki 14. fıkra hükmü, metinde hiçbir değişiklik yapılmadan 9. fıkra olarak aynen tekrar edilmiştir. Bu değişiklikten sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 89. maddesiyle yeniden değiştirilerek son şeklini almıştır. Bu değişiklik gerekçesi şöyledir: “Dokuzuncu fıkrada yapılan değişiklikle, yararlanma söz konusu suç bakımından bir unsur olmaktan çıkarılmıştır. Fıkra metninde sayılan fiillerin yararlanmak amacıyla işlenmiş olması, söz konusu suçun tamamlanması için yeterli kabul edilmiştir.” Değişiklikten önceki hükme göre suçun tamamlanması için, fıkrada belirtilen hareketlerin yapılması sonucunda haksız yararlanmanın gerçekleşmesi gerekmekte idi. Bir başka anlatımla “yararlanma” suçun unsuru olarak kabul edilmekte idi. Ancak yapılan değişiklikle fıkrada belirtilen hareketlerin “yararlanma amacıyla” yapılmış olması suçun tamamlanması için yeterli olduğu kabul edilmiştir. Fıkrada tanımlanan suç, amaç suçuna dönüştürülmüştür (Seyfettin Çilesiz, 6455 ve 6545 sayılı Kanunlarla Değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Açıklaması, Adalet Yayınevi, Ankara, 2016, s. 342.).
    28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 89. maddesiyle yeniden kaleme alınan 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 9. fıkrasında sanık lehine değişiklik yapılmadığı ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 14. fıkrasında düzenlenen suçun unsurları yönünden sanık lehine olduğu anlaşıldığından, sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan aynı Kanun’un 3. maddesinin 14. fıkrası hükümleri uyarınca uyuşmazlık konusu değerlendirilmiştir.
    İhracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi göstermek veya ihracata konu malın, cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik göstererek ilgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlamak hareketleri bu suçun maddi unsurunu oluşturmaktadır.
    Bu fıkrada iki ayrı suç tipine yer verilmektedir. Anılan suç iki ayrı hareketle işlenebilmekte olup seçimlik hareketlidir. Birinci suç tipinde;
    1- İhracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi gösterilmiş olmalı,
    2- İlgili Kanun hükümleri uyarınca teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlanmalıdır.
    İkinci suç tipinde ise;
    1- Gerçekleştirilen ihracata konu malın, cins, miktar, evsaf veya fiyatı değişik gösterilmeli,
    2- İlgili Kanun hükümleri uyarınca teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlanmalıdır.
    İhracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi göstermek hareketi gerçeği yansıtmayan beyanname ve eki belgelerin ya gümrük idaresine hiç gitmeden elektronik ortamda veya gümrük idaresine gidilerek verilmesi suretiyle gerçekleştirilebilir. Gerçekleştirilen ihracata konu malın, cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik göstermek hareketi ise gümrük idarelerine verilen gümrük çıkış beyannameleri veya ekli belgelerde gösterilmesi suretiyle yapılabilir.
    Gümrük İdaresine beyanname vererek ihraç yapmaya yetkili herkes bu suçun faili olabilir.
    Bu suçun manevi unsuru ise kasttır. İhracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi göstermek hareketi ya da ihracata konu eşyanın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik göstermek hareketi, ilgili kanun hükümleri uyarınca teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlamak amacıyla, bilerek ve istenerek yapılmalıdır.
    Suç tarihi itibarıyla 5607 sayılı Kanun’un üçüncü maddesinin on sekizinci fıkrası;
    “Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiiller, teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile, tamamlanmış gibi cezalandırılır.” şeklinde iken, 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun’un 54. maddesiyle anılan fıkra, metinde hiçbir değişiklik yapılmadan 21. fıkra olarak aynen tekrar edilmiştir.
    Bu suç teşebbüse elverişli bir suçtur. Fakat suç teşebbüs aşamasında kalsa bile 18. fıkra hükmü uyarınca fail tamamlanmış gibi cezalandırılacaktır.
    Gelinen bu aşamada 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği’nde yer alan ilgili düzenlemeler üzerinde durulacaktır.
    4458 sayılı Kanun’un “Diğer Hükümler” başlıklı 54. maddesi;
    “Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak, Türkiye Gümrük Bölgesine getirildiği veya gümrük kontrolüne tabi tutulmadığı saptanan eşyaya, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile ilgili diğer kanun hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlenmiş olup Gümrük Kanunu hükümlerine aykırı olarak eşyanın gümrük bölgesine getirilmesi veya gümrük kontrolüne tabi tutulmaması durumunda 5607 sayılı Kanun hükümleri ile diğer kanun hükümlerinin uygulanacağı kabul edilmiştir.
    “Eşyanın Bir Gümrük Rejimine Tabi Tutulması” başlıklı 58. maddesi;
    “1. Bir gümrük rejimine tabi tutulmak istenen eşya, bu rejime uygun şekilde yetkili gümrük idaresine beyan edilir.
    2. İhracat, hariçte işleme, transit veya antrepo rejimi için beyan edilen serbest dolaşımda bulunan eşya, gümrüğe verilen beyannamenin tescilinden itibaren Türkiye Gümrük Bölgesinden çıkıncaya veya imha edilinceye ya da gümrük beyannamesi iptal edilinceye kadar gümrük gözetimi altında kalır.” şeklinde düzenlenmiş olup bir gümrük rejimine tabi tutulmak istenen eşyanın, bu rejime uygun şekilde yetkili gümrük idaresine beyan edileceği, gümrüğe verilen beyannamenin tescilinden, eşyanın Gümrük Bölgesinden çıkıncaya veya imha edilinceye ya da gümrük beyannamesi iptal edilinceye kadar gümrük gözetimi altında kalacağı kabul edilmiştir.
    Aynı Kanun’un “Eşyanın Bir Gümrük Rejimine Tabi Tutulması” başlıklı 59. maddesi;
    “1. Gümrük beyanı;
    a) Yazılı olarak,
    b) Bilgisayar veri işleme tekniği yoluyla,
    c) Sözlü olarak,
    d) Eşya sahibinin bu eşyayı bir gümrük rejimine tabi tutma isteğini ifade ettiği herhangi bir tasarruf yoluyla,
    Yapılabilir.” şeklinde düzenlenmiş olup gümrük beyanı yazılı, sözlü, bilgisayar veri işleme tekniği veya bir eşyanın bir gümrük rejimine tabi tutma isteğini ifade ettiği herhangi bir tasarruf yoluyla yapılabilmektedir.
    “Normal Usul” başlıklı 60. maddesi;
    “1. Yazılı beyan, 4 üncü fıkrada belirtilen beyanname ile yapılır. Bu beyannamenin eşyanın beyan edildiği gümrük rejimini düzenleyen hükümlerin uygulanması için gerekli bütün bilgileri ihtiva etmesi ve imzalanması gerekir.
    2. a) Eşyanın beyan edildiği gümrük rejimini düzenleyen hükümlerin uygulanması için gerekli bütün belgeler beyannameye eklenir.
    b) Gümrük beyanı bilgisayar veri işleme tekniği yoluyla yapıldığında gümrük idaresi beyannameye eklenmesi gereken belgelerin beyanname ile birlikte ibrazını istemeyebilir. Bu durumda söz konusu belgeler gümrük idaresi istediğinde ibraz edilmek üzere beyan sahibince muhafaza edilir.
    3. Kazıntılı ve silintili beyannameler gümrük idarelerince kabul edilmez. Ancak, beyannameler hatalı yazının üzeri okunacak şekilde çizilerek yanına doğrusu yazılıp beyan sahibi tarafından imzalanarak ve tescil sırasında resmi mühürle mühürlenerek düzeltilir.
    4. Gümrük işlemleri, şekil ve içeriği yönetmelikle belirlenen beyanname ve diğer belgelerle yapılmak zorundadır. Bu belgelerin basımı ve dağıtımına ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça belirlenir. Bilgisayar ortamında hazırlanan söz konusu belgelerin kabulüne Müsteşarlık yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiş olup yazılı beyanın şekil ve içeriği yönetmelikle belirlenen beyanname ve diğer belgelerle yapılması gerektiği, kazıntılı ve silintili beyannamelerin idarece kabul edilemeyeceği, bu beyannamenin eşyanın beyan edildiği gümrük rejimini düzenleyen hükümlerin uygulanması için gerekli bütün bilgileri ihtiva etmesi ve imzalanması gerektiği kabul edilmiştir.
    “Normal Usul” başlıklı 61. maddesi;
    “60 ıncı maddede belirtilen şartlara uygun beyannameler, ait oldukları eşyanın gümrüğe sunulmuş olması halinde tescil edilir. Tescil işlemi, beyana ilişkin bilgilerin yerel alan ağı veya geniş alan ağı üzerinden gümrük bilgisayar sistemine girilerek sistem tarafından tescil tarihi ve sayısı verilmesini ya da beyanname veya beyanname hükmündeki belgenin üzerine mühür vurularak, sıra numarası ile tarih konulması ve bu beyannameye ait bilgilerin tescil defterine yazılmasını ifade eder.
    2. Aksine hüküm bulunmadıkça, eşyanın beyan edildiği gümrük rejimine ilişkin tüm hükümlerin uygulanmasında esas alınacak tarih, beyannamenin tescil edildiği tarihtir.
    3. Tescil edilmiş olan beyanname, ait olduğu eşyanın vergileri ve para cezalarından dolayı taahhüt niteliğinde beyan sahibini bağlar ve gümrük vergileri tahakkukuna esas tutulur.” şeklinde düzenlenmiş olup 60. maddede belirtilen şartlara uygun beyannamelerin, ait oldukları eşyanın gümrüğe sunulmuş olması hâlinde tescil edileceği, tescil işleminin ne şekilde yapılacağı, beyannamenin tescil tarihinin gümrük rejimine ilişkin tüm hükümlerin uygulanmasında esas alınacak tarih olduğu, tescil edilmiş beyannamenin hangi yönlerden beyan sahibini bağladığı belirtilmiştir.
    “Normal Usul” başlıklı 63. maddesi;
    “Başka bir eşyanın beyanı sonucunu doğurmaması kaydıyla, beyan sahibinin talebi üzerine beyannamede yer alan bir veya daha fazla bilginin düzeltilmesine, gümrük idarelerince izin verilir. Ancak;
    a) Beyan sahibine eşyanın muayene edileceğinin bildirilmesinden,
    b) Söz konusu bilgilerin yanlış olduğunun tespit edilmesinden,
    c) 73 üncü madde hükümleri saklı kalmak üzere, eşyanın teslim edilmesinden,
    sonra beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilmez.” şeklinde düzenlenerek beyannamede düzeltme yapılabileceği öngörülmekle birlikte beyannamede düzeltme yapılarak başka eşya beyanında bulunulamayacağı, eşyanın muayene edileceğinin bildirilmesinden, beyannamedeki bilgilerin yanlış olduğunun tespit edilmesinden ve 73. madde hükümleri saklı kalmak üzere eşyanın teslim edilmesinden sonra beyannamede düzeltme yapılamayacağı kabul edilmiştir.
    “Normal Usul” başlıklı 64. maddesi;
    “1. Gümrük idareleri, beyan sahibinin talebi üzerine ve eşyanın yanlışlıkla beyanname konusu gümrük rejimine tabi tutulmasına veya beyan edildiği rejime tabi tutulmasının özel nedenlerle artık mümkün olmadığına ilişkin kanıtlayıcı belgeleri ibraz etmesi halinde, tescil edilmiş bir beyannameyi iptal ederek, gerektiğinde yeni bir rejim beyanında bulunulmasına izin verebilirler.
    Ancak, gümrük idarelerince beyan sahibine eşyanın muayene edileceğinin bildirilmiş olduğu hallerde, muayenenin sonucu alınmadan beyannamenin iptaline ilişkin talep kabul edilmez.
    ...
    5. Beyannamenin iptali, yürürlükteki cezai hükümlerin uygulanmasına engel oluşturmaz.” hükmünü içermekte olup metinde beyannamenin iptal edilmesi için hangi koşulların oluşması gerektiği düzenlenmiştir. Tescil edilmiş bir beyannamenin Gümrük İdaresince iptal edilebilmesi için;
    1- Beyan sahibinin iptal talebinde bulunması,
    2- Eşyanın yanlışlıkla beyanname konusu gümrük rejimine tabi tutulması,
    3- Eşyanın beyan edildiği rejime tabi tutulmasının özel nedenlerle artık mümkün olmaması,
    4- Belirtilen sebeplerle ilgili olarak beyan sahibince kanıtlayıcı belgelerin ibraz edilmesi,
    Gerekmektedir.
    Birinci fıkranın son cümlesinde ise belirtilen koşullar gerçekleşse dahi gümrük idarelerince beyan sahibine eşyanın muayene edileceğinin bildirilmiş olduğu hâllerde, muayenenin sonucu alınmadan beyannamenin iptaline ilişkin talebin kabul edilmeyeceği istisna olarak kabul edilmiştir. Öte yandan maddede kabul edilen iptal koşulları gerçekleşmiş olsun veya olmasın Gümrük İdaresince yapılan beyannamenin iptali, yürürlükteki cezai hükümlerin uygulanmasına engel oluşturmayacaktır.
    “Normal Usul” başlıklı 65. maddesi;
    “1. Gümrük idareleri, beyanın doğruluğunu araştırmak üzere;
    a) Beyanname ile ilgili ve beyannameye ekli belgeleri kontrol edebilir ve beyannamenin içerdiği bilgilerin doğruluğunu araştırmak amacı ile beyan sahibinden diğer belgeleri de vermesini isteyebilir,
    b) Eşyayı muayene edebilir ve ayrıntılı muayene veya tahlil amacıyla numune alabilirler.
    2. Beyanname kapsamı eşyanın muayene edilmesi halinde, muayene sonuçları, muayene edilmemesi halinde ise beyannamede yer alan bilgiler, eşyanın tabi olduğu gümrük rejimi hükümlerinin uygulanmasında esas alınır...” şeklinde düzenlenmiş olup madde metni Gümrük İdaresine beyanname ve ekindeki belgeleri kontrol edebilme, beyanname içeriğinin doğruluğunu araştırmak için beyan sahibinden başka belgeler isteyebilme, beyannameye konu eşyayı muayene edebilme ve tahlil amacıyla numune alabilme yetkisi tanımıştır. Beyannameye konu eşya muayene edilmiş ise muayene sonuçları, muayene edilmemiş ise beyannamede yer alan bilgilerin, eşyanın tabi olduğu gümrük rejimi hükümlerinin uygulanmasında esas alınacağı belirtilmiştir.
    “İhracat Rejimi” başlıklı 150. maddesi;
    “1. İhracat rejimi, serbest dolaşımda bulunan eşyanın ihraç amacıyla Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıkışına ilişkin hükümlerin uygulandığı rejimdir.
    İhracat, ticaret politikası önlemleri ve gerektiği takdirde ihracat vergileri de dahil olmak üzere çıkış işlemlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasıyla gerçekleştirilir.
    2. Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilecek eşya, ihracata ilişkin gümrük beyannamesi ile yetkili gümrük idaresine beyan edilir.
    3. Türkiye Gümrük Bölgesinden çıkacak eşyanın gümrük beyannamesine tabi olmayacağı hal ve şartlar yönetmelikle belirlenir.
    4. Müsteşarlık, gerektiğinde ihraç eşyasının cinsine, niteliklerine ve ihracatın özelliğine göre ihracatın daha kolay yapılmasını sağlayacak usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”,
    “İhracat Rejimi” başlıklı 151. maddesi;
    “İhraç eşyası, buna ilişkin gümrük beyannamesinin tescili sırasında bulunduğu durum ve niteliğini gümrük kontrolünden çıktığı sırada da aynen muhafaza etmesi ve bu haliyle Türkiye Gümrük Bölgesini terk etmesi koşuluyla fiilen ihraç edilmiş sayılır. Bu durumda, ihraç eşyası üzerindeki gümrük kontrolü sona erer.” hükümleriyle ihracat rejiminin ne olduğu, ihracatın nasıl gerçekleşeceği, ihracata ilişkin gümrük beyannamesi, beyannameye tabi olunmayan hâl ve şartlar, ihraç eşyasının fiilen ihraç edilmiş sayılması için gereken koşullar ile gümrük kontrolünün ne zaman sona ereceği düzenlenmiştir. Kanun’un 150. maddesinin dördüncü fıkrasında ise gerektiğinde ihraç eşyasının cinsine, niteliklerine ve ihracatın özelliğine göre ihracatın daha kolay yapılmasını sağlayacak usul ve esasları belirlemeye Gümrük Müsteşarlığı yetkili kılınmıştır.
    “Usulsüzlüklere İlişkin Cezalar “ başlıklı 241. maddesinin 1. ve 2. fıkraları;
    “1. Bu Kanunda ayrı bir ceza tayin edilmiş haller saklı kalmak üzere, bu Kanuna ve bu Kanunda tanınan yetkilere dayanılarak çıkarılan ikincil düzenlemelerle getirilen hükümlere aykırı hareket edenlere söz konusu düzenlemelerde açıkça öngörülmüş olması kaydıyla altmış TL usulsüzlük cezası uygulanır.
    2. 1 inci fıkrada belirtilen miktar, her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır, bu hesaplamada 1,000,000 TL."sına kadar olan tutarlar dikkate alınmaz.” şeklinde düzenlenerek Gümrük Kanunu’nda ayrı bir ceza tayin edilmiş hâller saklı kalmak üzere, bu Kanuna ve bu Kanun’da tanınan yetkilere dayanılarak çıkarılan ikincil düzenlemelerle getirilen hükümlere aykırı hareket edenlere söz konusu düzenlemelerde açıkça öngörülmüş olması durumunda idari para cezası verileceği öngörülmüştür.
    Gümrük Yönetmeliği’nin suç tarihinde yürürlükte bulunan “Beyannamede Düzeltme” başlıklı 121. maddesinin 2. fıkrası;
    "Eşyanın teslimine kadar;
    a) Eşyanın muayenesi için bilgisayar sistemi tarafından beyanın kontrolü türünün kırmızı hat olarak belirlenmesinden,
    b) Muayenesi tamamlanmış eşya da dahil olmak üzere beyan edilen eşyaya ilişkin bilgilerin yanlış olduğunun tespit edilmesinden,
    önce beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilir." şeklinde iken 07.02.2013 tarihli ve 28552 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren fıkra metni;
    “Eşyanın teslimine kadar;
    a) Eşyanın muayenesi için bilgisayar sistemi tarafından beyanın kontrolü türünün kırmızı hat olarak belirlenmesinden,
    b) Beyan edilen eşyaya ilişkin bilgilerin yanlış olduğunun tespit edilmesinden,
    önce beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilir ve herhangi bir cezai işlem uygulanmaz.” şeklinde değiştirilmiştir. Fıkra metninde eşyanın muayenesi için bilgisayar sistemi tarafından beyanın kontrolü türünün kırmızı hat olarak belirlenmesinden veya beyan edilen eşyaya ilişkin bilgilerin yanlış olduğunun tespit edilmesinden sonra beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilmeyeceği kabul edilmiştir.
    “Eşyanın tesliminden önce beyannamenin iptali” başlıklı 123. maddesinin 1. fıkrası;
    “Gümrük idarelerince Kanunun 64 üncü maddesi uyarınca iptal edilen beyannamede iptal işleminin gerekçesi gösterilir.” şeklinde düzenlenerek 64. maddesi uyarınca iptal edilen beyannamede iptal işleminin gerekçesinin gösterileceği belirtilmiştir.
    “İhracat veya hariçte işleme rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin beyannamenin iptali” başlıklı 127. maddesi;
    "(1) İhracat vergilerine, ithalat vergisinin geri ödenmesi başvurusuna, ihracat iadesine veya ihracata bağlı diğer önlemlere konu eşyanın beyan sahibinin 417 nci maddede belirtilen süreler içerisinde müracaat etmesi ve aşağıda sayılan koşulların tamamını yerine getirmesi halinde, gümrük idaresi ihracat veya hariçte işleme rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin beyannameyi iptal eder.
    a) Beyanname konusu eşyanın gümrük bölgesini terk etmediğinin ihracata ilişkin işlemlerin yapıldığı gümrük idaresine belgelenmesi,
    b) Beyanname ile birlikte, tescili sırasında sunulan diğer belgeleri ihracata ilişkin işlemlerin yapıldığı gümrük idaresine ibraz etmesi,
    c) İhracat nedeniyle beyan sahibine sağlanan bütün hak ve menfaatlerin iade edildiğinin veya beyan sahibinin söz konusu hak ve menfaatlerden yararlandırılmaması için ilgili kurumlarca gerekli tedbirlerin alındığını ihracata ilişkin işlemlerin yapıldığı gümrük idaresine kanıtlaması,
    ç) Gerekli olması halinde, beyanname konusu eşyanın durumuna uygun gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması.
    (2) Beyannamenin iptali, ihracat lisansına veya beyanın tevsiki için ibraz edilen bütün belgelere ilişkin olarak yapılan işlemlerin de iptali sonucunu doğurur.
    (3) Birinci fıkrada belirtilen eşya dışında kalan ihraç eşyasının gümrük bölgesini terk etmediğinin, beyan sahibi tarafından, 417 nci maddede belirtilen süreler içerisinde ihracata ilişkin işlemlerin yapıldığı gümrük idaresine bildirilmesi durumunda gümrük beyannamesi iptal edilmiş sayılır.
    (4) Bu madde hükümleri yeniden ihraç eşyası için de uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir. İhracat veya hariçte işleme rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin beyannamenin iptali için;
    1- İhracat vergilerine, ithalat vergisinin geri ödenmesi başvurusuna, ihracat iadesine veya ihracata bağlı diğer önlemlere konu eşya olması,
    2- Beyan sahibinin 417. maddede belirtilen süreler içerisinde müracaat etmesi,
    3- Beyanname konusu eşyanın gümrük bölgesini terk etmediğinin ihracata ilişkin işlemlerin yapıldığı gümrük idaresine belgelenmesi,
    4- Beyanname ile birlikte, tescili sırasında sunulan diğer belgeleri ihracata ilişkin işlemlerin yapıldığı gümrük idaresine ibraz etmesi,
    5- İhracat nedeniyle beyan sahibine sağlanan bütün hak ve menfaatlerin iade edildiğinin veya beyan sahibinin söz konusu hak ve menfaatlerden yararlandırılmaması için ilgili kurumlarca gerekli tedbirlerin alındığını ihracata ilişkin işlemlerin yapıldığı gümrük idaresine kanıtlaması,
    6- Gerekli olması hâlinde, beyanname konusu eşyanın durumuna uygun gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması,
    Şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
    “Beyanın Kontrolü” başlıklı 180. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları;
    “(1) Beyanın kontrol türü ve kontrolle görevli memur, bilgisayar sistemi tarafından risk kriterlerine göre belirlenir.
    (2) Kontrol türleri:
    a) Kırmızı hat; eşyanın muayenesi ile birlikte belge kontrolünün de yapıldığı hattır.
    b) Sarı hat; muayeneye gerek görülmeksizin eşyaya ait beyanname ve eklerinin doğruluğunun ve birbiriyle uygunluğunun kontrol edildiği hattır.
    c) Mavi hat; ...
    ç) Yeşil hat; ...” olarak düzenlenmiştir. Beyanın kontrol türü ve kontrolle görevli memurun bilgisayar sistemi tarafından risk kriterlerine göre belirlenmektedir. Kontrol türleri; kırmızı, sarı, mavi ve yeşil hat olarak ayrılmaktadır. Kırmızı hatta belge kontrolü ile birlikte eşyanın muayenesi de yapılmaktadır. Sarı hatta ise sadece beyanname ve eklerinin doğruluğu ve birbiriyle uygunluğu kontrol edilmekte olup ayrıca eşya muayenesi yapılmamaktadır.
    “Geçici depolanan eşya” başlıklı 77. maddesinin birinci fıkrası;
    “Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen serbest dolaşımda olmayan eşya gümrüğe sunulmasından sonra gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutuluncaya kadar geçici depolanan eşya statüsünde bulunur ve bu şekilde adlandırılır. Talep halinde ihracat eşyasının da bu kapsamda değerlendirilmesi mümkündür.”,
    “Geçici depolama süresi ve takip edilmeyen beyannameler” başlıklı 417. maddesi;
    “(1) 77 nci madde hükümleri uyarınca, ihracat veya yeniden ihracat amacıyla geçici depolama yerlerine konulması talep edilen eşya, buralarda bir ay kalabilir. Sözü edilen eşya ile ilgili olarak beyanname tescil edilip edilmediğine bakılmaksızın bu süre içinde ek süre talebinde bulunulması halinde, gümrük müdürlüklerince en çok üç aya kadar ek süre verilebilir.
    (2) Bir aylık süre ve verilen ek süre içinde gümrük işlemleri bitirilerek yerinden kaldırılmayan eşya için gümrük yükümlüsüne tebligat yapılarak, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde eşyanın geçici depolama yerinden çıkarılması; aksi takdirde, bu eşyanın gümrüğe terk edilmiş sayılacağı bildirilir. Bu süre içinde de yerinden çıkarılmaması halinde eşya gümrüğe terk edilmiş sayılır ve tasfiye hükümlerine göre işlem yapılır. Bu eşyaya ilişkin olarak tescil edilmiş beyanname varsa iptal edilir.
    (3) Geçici depolama yerlerine konulmaksızın ihraç edilecek eşyanın beyanname kapatma süresi iki aydır. Bu süre gümrük müdürlüklerince makul sebeplerle en çok iki ay uzatılabilir. Bu süreler içinde işlemleri tamamlanmayan beyannameler iptal edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Yönetmelik"in 77. maddesi hükümleri uyarınca, ihracat veya yeniden ihracat amacıyla geçici depolama yerlerine konulması talep edilen eşyanın, buralarda bir ay kalabileceği, ek süre talebinde bulunulması hâlinde ise gümrük müdürlüklerince en çok üç aya kadar ek süre verilebileceği, geçici depolama yerlerine konulmaksızın ihraç edilecek eşyanın beyanname kapatma süresinin iki ay olduğu, bu sürenin makul sebeplerle en çok iki ay uzatılabileceği, bu süreler içinde işlemleri tamamlanmayan beyannamelerin ise iptal edileceği kabul edilmiştir.
    Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanık ..."in yetkilisi olduğu Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin dahilde işleme izin belgesi kapsamında gümrük muafiyetli olarak ithal edilen ham madde, yardımcı madde ve ambalaj malzemelerini işleyerek yurt dışına tekstil ürünleri ihraç ettiği, 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı ihracat beyannamesinin, Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. adına işlem gören hakkında ölüm nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen gümrük müşaviri... tarafından tanzim edilip imzalanmak suretiyle Halkalı Gümrük Müdürlüğüne 3151 rejiminde beyanda bulunularak işleme konulduğu, Gümrük İdaresince tescil edilip onaylanan ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların "BİLGE" sistemince kırmızı hatta işlem görmek üzere yönlendirildiği, beyannameye konu eşyaların fiziki muayene için Gümrük İdaresine sunulmadığı, Gümrük İdaresine göre GÇB’nin “kırmızı hatta” ve “teslim alınmış” statüde bulunduğu, beyannamede alıcının Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. (Div:Mens Sportswear), ATR dolaşım belgesi numarasının L0028387, ürünlerin ise 96 koli, brüt 1.123 kg, net 1.100 kg, 1.915 adet ve 76.609,30 Euro olan %80 yün, %20 polyemid bayan kaban olduğu, bu beyannameye konu eşya için Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. adına 96 koli, brüt 1.123 kg, net 1.100 kg, 84 adedinin birim fiyatı 37,90 Euro, 612 adedinin 43,60 Euro, 948 adedinin 37,10 Euro, 271 adedinin 42,70 Euro olmak üzere toplamda 1.915 adet ve 76.609,30 Euro olan %80 yün, %20 polyemid bayan kaban için 019662 sayılı ve 08.06.2010 tarihli fatura düzenlendiği, 08.12.2010 tarihinde ... tarafından 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı gümrük çıkış beyannamesine ait malların alıcı firmanın siparişi iptal etmesinden dolayı ilgili beyannamenin iptalinin talep edilmesi üzerine Gümrük İdaresi tarafından yasal süresi içerisinde fiili ihracatın gerçekleşmemesi sebebiyle söz konusu beyannamenin iptal edildiği, beyannamenin iptal edilmesinden dolayı Gümrük İdaresince adı geçen şirkete 4458 sayılı Kanun’un 241/1. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle 61 TL idari para cezası uygulandığı,
    Halkalı Gümrük Müdürlüğünce tescilli aynı şirket adına işlem gören 09.06.2010 tarihli ve EX274931 sayılı ihracat beyannamesinin gümrük müşaviri... tarafından tanzim edilip imzalanmak suretiyle 1000 rejim kodunda işleme konulduğu, beyannamede alıcı Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. (Div:Childrenswear), ATR dolaşım belgesi numarasının L0028396, ürünlerin ise 96 koli, brüt 1.123 kg, net 931 kg, 1.915 adet ve 76.609,30 Euro olan %70 yün, %20 Pa ve %10 Ws dokuma kız çocuk kaban olduğu, ihracatı sarı hat kriterinden gerçekleşen 09.06.2010 tarihli beyannameye konu eşya için Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından Tommy Hilfiger Global Sourcing Ltd. adına 96 koli, brüt 1.123 kg, net 1.100 kg, 84 adedinin birim fiyatı 37,90 Euro, 612 adedinin 43,60 Euro, 948 adedinin 37,10 Euro, 271 adedinin 42,70 Euro olmak üzere toplamda 1.915 adet ve 76.609,30 Euro olan %70 yün, %20 Pa ve %10 Ws dokuma kız çocuk kaban için 019663 sayılı ve 08.06.2010 tarihli fatura düzenlendiği, faturanın cins kısmında yer alan "bayan kaban" ibaresindeki “bayan” kelimelerinin üstlerinin çizilerek "kız çocuk" olarak değiştirildiği, söz konusu beyannameye konu eşyanın “muayeneye gerek görülmeksizin eşyaya ait beyanname ve eklerinin doğruluğunun ve birbiriyle uygunluğunun kontrol edildiği sarı hat” kriterinden ihracatının gerçekleştirildiği ve GÇB’nin kapanmış statüde olduğu,
    Gümrük İdaresince yapılan suç duyurusunda; ihraç eşyasının yurt içinde bırakılarak fiili ihracı gerçekleşmiş gibi gösterecek bir işlemden bu beyannameye münhasır bir tespit bulunmamakla birlikte geçici depolama yerlerine konulmaksızın beyan edilen ve sistem tarafından kırmızı hatta yönlendirilen ancak beyan sahibi tarafından fiziki muayeneden kaçınmak suretiyle yeni bir beyanname tescil ettirilerek sarı hat kriterine göre ihracat işlemi gerçekleştirilen ihraç eşyasına ilişkin işlemlerin fiziki muayeneden kaçınma olarak değerlendirilmesi üzerine 26.03.2012 tarihli kaçak eşyaya mahsus tespit varakasına göre 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı gümrük çıkış beyannamesinde gösterilen ve gümrüklenmiş değeri 145.986,77 TL olan 1.915 adet kabanın kırmızı hat muayenesinden kaçırılmak suretiyle ihraç kaçakçılığı suçunu işlediğinden bahisle sanık hakkında kamu davası açıldığı anlaşılan olayda;
    Gümrük Kanunu’nun 63, 64 ve 65. maddeleri ile Gümrük Yönetmeliği’nin 121 ve 180. maddelerine göre; gümrük eşyasının muayene edileceğinin idarece beyan sahibine bildirilmesi hâlinde bu beyannamenin iptalinin talep edilemeyeceği, eşyanın kontrol türünün bilgisayar sistemi tarafından kırmızı hat olarak belirlenmesi durumunda bu eşyanın fiziki muayenesinin zorunlu olduğu, eşyanın kontrol türünün kırmızı hat olarak belirtilmesi hâlinin beyan sahibine eşyanın fiziki olarak muayene edileceğinin bildirilmesi anlamına geldiği, böyle bir durumda muayene sonucu alınmadan beyannamenin iptaline ilişkin talebin kabul edilemeyeceği, beyannamenin iptalinin cezai hükümlerin uygulanmasına engel olmayacağı, kaldı ki beyan sahibine eşyanın muayene edileceğinin bildirildiği durumlarda beyannamede düzeltme dahi yapılamayacağı, bu bakımdan Gümrük Kanunu’nda, kontrol türünün kırmızı hat olarak belirlendiği hâllerde eşyanın muayene edilmesinin mutlak surette arandığı, öte yandan eşyanın tabi olduğu gümrük rejimi hükümlerinin uygulanmasında esas alınacak kriterin de eşyanın muayene edilip edilmemesine göre belirlendiği, eşya muayene edilirse muayene sonuçlarının, muayene edilmezse beyannamede yer alan bilgilerin esas alınacağının kabul edildiği, sistem tarafından kırmızı hat olarak belirlenen kontrol türünün beyannamenin düzeltilmesi, iptali, gümrük rejimi hükümlerinin belirlenmesinde belirleyici rol oynadığı anlaşılmaktadır.
    Tescil edilmiş bir beyannamenin Gümrük İdaresince iptal edilebilmesi için beyan sahibinin iptal talebinde bulunması, eşyanın yanlışlıkla beyanname konusu gümrük rejimine tabi tutulması, eşyanın beyan edildiği rejime tabi tutulmasının özel nedenlerle artık mümkün olmaması, belirtilen sebeplerle ilgili olarak beyan sahibince kanıtlayıcı belgelerin ibraz edilmesi, gümrük idarelerince beyan sahibine eşyanın muayene edileceğinin bildirilmemesi gerekmekte olup Gümrük İdaresince beyannameye konu eşyanın muayenesi yapılmadan mevzuata aykırı şekilde beyannamenin iptali durumunda dahi yürürlükteki cezai hükümlerin uygulanmasına engel oluşturmamaktadır. Somut olayda beyannameye konu eşyaların fiziki muayenesi yapılmadan beyannamenin iptali talep edildiğinde alıcı şirket adına imzalı siparişin iptali dilekçesinin talebe eklendiği, anılan dilekçe incelendiğinde, dilekçe üzerinde ayırt edici unsurların bulunmadığı gibi iptali talep edilen siparişin 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyalarla ilgili olduğunu kanıtlar nitelikte bulunmadığı belirlenmiştir.
    Öte yandan ihracat veya hariçte işleme rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin beyannamenin iptali için Gümrük Kanunu’nun 127. maddesinde belirtilen tüm şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Anılan maddede ihracat nedeniyle beyan sahibine sağlanan bütün hak ve menfaatlerin iade edildiğinin veya beyan sahibinin söz konusu hak ve menfaatlerden yararlandırılmaması için ilgili kurumlarca gerekli tedbirlerin alındığını ihracata ilişkin işlemlerin yapıldığı gümrük idaresine kanıtlaması ve beyanname konusu eşyanın gümrük bölgesini terk etmediğinin ihracata ilişkin işlemlerin yapıldığı gümrük idaresine belgelenmesi şartlarının arandığı, somut olayda ise 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların gümrük bölgesine hiç getirilmediği gibi hak ve menfaatlerin iade edilmesi veya bu hak ve menfaatlerden yararlandırılmaması için gerekli tedbirlerin alındığının kanıtlanmadığı anlaşıldığından bu maddede belirtilen koşulların da oluşmadığı anlaşılmıştır.
    Kontrol türünün kırmızı hat olarak belirlenmesi, ihracat beyannamesinin iptal koşullarının anılan maddeler uyarınca oluşmaması, beyannamenin iptal edilmesinin cezai hükümlerin uygulanmasına engel oluşturmaması ve ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların gümrük bölgesine hiç getirilmemesi hususları dikkate alındığında; beyan sahibi tarafından ihracat beyannamesine konu eşyanın gümrük bölgesine getirilmesinin fiziki imkânsızlıklar sebebiyle Gümrük İdaresince istenmemesi veya Gümrük Kanunu’nun 417. maddesinde belirtilen süreler içerisinde geçici depolama yerlerine konulmaksızın beyan edilen eşyaya ait tamamlanmayan beyannamelerin iptal edilebilmesine ilişkin hükümlerin somut olayda uygulanamayacağı saptanmıştır.
    Diğer taraftan Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı ihracat beyannamesinin işleme konulması üzerine Gümrük İdaresince tescil edilip onaylanan ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların "BİLGE" sistemince kırmızı hatta işlem görmek üzere yönlendirildiği ancak beyannameye konu eşyaların fiziki muayene için Gümrük İdaresine sunulmadığı, suça konu beyannamenin ibrazından bir gün sonra aynı şirket adına 09.06.2010 tarihli ve EX274931 sayılı ihracat beyannamesi verilerek sarı hat kriterinden fiziki muayene yapılmaksızın ihracatın gerçekleştirildiği, birinci ihracata konu eşyaların gümrük bölgesine hiç getirilmemesi ve ikinci ihracatın sarı hat üzerinden fiziki muayene yapılmadan gerçekleşmesi sebebiyle iki ayrı beyanname ve faturada yer alan ihracata konu eşyaların aynı eşyalara ait olduğu kesin olarak saptanamamış ise de belgelerde yer alan koli ve ürün adedi, brüt kilogram, birim fiyatları ve bu fiyatların karşılığı gösterilen ürün adetleri ve ürünlerin fiyatının aynı olması ile ihracı gerçekleşen beyannameye ekli faturada yer alan "bayan kaban" ibaresindeki “bayan” kelimelerinin üstlerinin çizilerek "kız çocuk" olarak değiştirilmesi gibi hususlar dikkate alındığında alıcı firmanın siparişi iptal etmesi nedenine dayanarak beyannamenin iptalinin talep edildiği şeklinde bir kabulün mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
    Sonuç olarak Sezer Dış Ticaret Ltd. Şti. adına tescil ve onaylı 08.06.2010 tarihli ve EX271767 sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyalar 3151 rejiminde beyanda bulunulması ve "BİLGE" sistemince kırmızı hatta işlem görmek üzere yönlendirilmesi sebebiyle Gümrük İdaresince eşyanın fiziki olarak muayene zorunluluğunun doğduğu, bu muayenenin yapılması için eşyanın sanık tarafından Gümrük İdaresine sunulması gerektiği, sanığın yaptığı iş gereği bu hususu bilecek durumda olduğu ve basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, buna karşılık sanığın eşyanın kırmızı hatta düştüğünü bildiği ve yasal olarak mümkün olmadığı hâlde yaklaşık 6 ay sonra beyannamenin iptali talebinde bulunduğu ve eşyayı gümrük sahasına muayene için getirmediği, sanığın olayın başından beri ihraç edilmemiş bir eşyayı ihraç edilmiş gibi göstererek haksız çıkar sağlama kastıyla hareket ettiği, Gümrük Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca bu Kanun hükümlerine aykırı olarak gümrük kontrolüne tabi tutulmadığı saptanan eşyaya 5607 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, ihracat beyannamesi düzenlenerek Gümrük İdaresine verilmesi ile beyannamenin tescili işlemlerinin atılı suçun icrai hareketini oluşturduğu, ancak olay tarihinde atılı kaçakçılık suçunun tamamlanması için öngörülen haksız çıkar elde edilemediği için eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı, 5607 sayılı Kanun"un suç tarihinde yürürlükte bulunan 3. maddenin (18) fıkrasına göre; sanığın eylemi teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile tamamlanmış suç gibi cezalandırılması gerektiğinin anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 14. fıkrasında düzenlenen ve ihracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi göstererek ilgili Kanun hükümleri uyarınca teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlamak şeklinde tanımlanan ihracat kaçakçılığı suçunun unsurları itibarıyla oluştuğu kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı suçun unsurları itibarıyla oluştuğu gözetilmeden beraat kararı verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi; "sanığa atılı ihracat kaçakçılığı suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı" düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.10.2019 tarihli ve 456-540 sayılı direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı ihracat kaçakçılığı suçunun unsurları itibarıyla oluştuğu gözetilmeden beraat kararı verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 05.11.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi