Göçmen kaçakçılığı - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/32965 Esas 2016/14957 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/32965
Karar No: 2016/14957
Karar Tarihi: 26.09.2016

Göçmen kaçakçılığı - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/32965 Esas 2016/14957 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiş ve dosya incelendiğinde, sanığa yüklenen göçmen kaçakçılığı suçunun haklı olduğu ve kanıtların eksiksiz sunulduğu sonucuna varılmıştır. Ancak, sanığın 28.04.2009 tarihli ilk hükmünde 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği halde, sadece sanık temyizi üzerine yapılan bozmadan sonra 19.09.2013 tarihli hükümde 3 yıl 4 ay hapis cezasına hükmedildiği için sanığın lehine kazanılmış hak ilkesine aykırı davranıldığı ve TCK'nın 53/1-b maddesindeki hak yoksunluğu hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın açıklanan noktaları \"CMUK'un 326/son maddesi uyarınca aleyhe bozma yasağı gözetilerek verilen sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası olarak belirlenmesi\" ve hüküm fıkrasından \"TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılması\" biçiminde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi, 322. maddesi; TCK'nın 53/1-b maddesi.
18. Ceza Dairesi         2015/32965 E.  ,  2016/14957 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Sanığa yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    1- Sanık hakkında verilen 28.04.2009 tarihli ilk hükümde 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesine karşın, sadece sanık temyizi üzerine yapılan bozmadan sonra, 19.09.2013 tarihli hükümde 3 yıl 4 ay hapis cezasına hükmedilerek 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesindeki sanık lehine kazanılmış hak ilkesine aykırı davranılması,
    2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca temyiz edilen kararın açıklanan noktaları “CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca aleyhe bozma yasağı gözetilerek verilen sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası olarak belirlenmesi” ve hüküm fıkrasından “TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılması” biçiminde, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.