10. Ceza Dairesi 2021/1500 E. , 2021/6157 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Manisa 6.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/12/2015 tarihli ve 2015/1002 esas, 2015/1802 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 15/12/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 15/02/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26/03/2015 tarihli ve 2015/2158 soruşturma, 2015/82 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, TCK’nın 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, MERNİS adresinde 08/04/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1.maddesine gore tebliğ edildiği, 15/04/2015 tarihinde infazı için Manisa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderildiği,
2-Manisa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin 09/04/2015 tarihinde İzmir ilinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nca yetkisizlik kararı ile, soruşturma evrakının Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği,
3-Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı"nca erteleme kararı kaldırılarak ve her iki soruşturma evrakı birleştirilerek 05/06/2015 tarihli, 2015/2158 soruşturma, 2015/2586 esas ve 2015/2257 sayılı iddianame ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53 . maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle Manisa 6.Asliye Ceza Mahkemesi"ne kamu davası açıldığı,
4-Manisa 6.Asliye Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu 28/12/2015 tarihli ve 2015/1002 esas, 2015/1802 sayılı kararı ile, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26/03/2015 tarihli kamu davası açılmasının ertelenmesine ilişkin kararının sanığa 08/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, karara yönelik yasal itiraz süresi geçmeden sanık hakkında erteleme süresi dahi başlamadan tebliğden bir gün sonra sanığın 09/04/2015 tarihinde İzmir"de 2 içimlik bonzai maddesi ile yakalandığı, bu koşullarda sanığın bu ikinci eyleminin TCK"nun 191/4-c maddede düzenlenen ihlal niteliğinde değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle sanık hakkında “ceza tayinine yer olmadığına” karar verildiği, kararın 21/01/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 26/03/2015 tarihli ve 2015/2158 soruşturma, 2015/82 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin erteleme süresinde tekrar uyuşturucu madde kullandığı gerekçesiyle Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 05/06/2015 tarihli ve 2015/2158 soruşturma, 2015/2586 esas, 2015/2257 sayılı iddianamesiyle kamu davasının açılması üzerine, yapılan yargılama sonucunda erteleme kararının usulüne uygun kesinleşmediğinden bahisle ceza tayinine yer olmadığına ilişkin Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/12/2015 tarihli ve 2015/1002 esas, 2015/1802 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre;
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 19/02/2020 tarihli ve 2019/4567 esas, 2020/1146 karar sayılı ilâmında " ...kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştiği anlaşılmakla kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmediği için, henüz erteleme süresi başlamadığından... kamu davasının açılması şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle kamu davasının durmasına..." şeklinde belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun"un 191/2. maddesi uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, 15 günlük itiraz süresi dolmadan erteleme kararının kesinleşmeyeceği, somut olayda ise kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 08/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, karar kesinleşmeden şüphelinin 09/04/2015 tarihinde tekrar uyuşturucu madde ile yakalandığı, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmediği ve kamu davası açılmasının şartları gerçekleşmediği cihetle, mahkemesince, açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/12/2015 tarihli ve 2015/1002 esas, 2015/1802 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 15/02/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2015 tarihli ve 2015/2158 soruşturma, 2015/82 sayılı kararı ile,kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 08/04/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, şüphelinin 09/04/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının 05/06/2015 tarihli ve 2015/2158 soruşturma, 2015/2586 esas, 2015/2257 sayılı iddianamesiyle kamu davasının açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2015 tarihli ve 2015/1002 esas, 2015/1802 sayılı kararı ile, “erteleme kararına karşı yasal itiraz süresi geçmeden, sanık hakkında erteleme süresi henüz başlamadan tebliğden bir gün sonra 09/04/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanmasının, erteleme kararının ihlali olarak değerlendirilemeyeceği” gerekçesiyle “ceza tayinine yer olmadığına” karar verildiği, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden ve itiraz hakkı beklenilmeden, dolayısıyla kesinleşmeden Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, bu nedenle Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce yapılan tebligatlar hukuki sonuç doğurmayacağı gibi,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/4. maddesindeki, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır" ve
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanunu"nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Somut olayda; Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın 08/04/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edilmesinden sonra 15 günlük itiraz süresi geçmeden, dolayısıyla karar henüz kesinleşmeden 5 yıllık erteleme süresi işlemeye başlamayacağından şüphelinin 09/04/2015 tarihli suçu erteleme süresi içerisinde işlediğinin söylenemeyeceği, şüphelinin 09/04/2015 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesinin TCK’nın 191/4-b maddesi kapsamında ihlal olarak değerlendirilemeyeceği, mahkemenin bu yöndeki tespitinin yerinde olduğu, ancak; kovuşturma şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilemeyeceği, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, “durma kararı” verilmesi gerektiği anlaşıldığından kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; mahkemece kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi gereğince “kamu davasının durmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi kanuna aykırı olup Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/12/2015 tarihli ve 2015/1002 esas, 2015/1802 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhte sonuç doğurmayacak ve yeniden yargılamayı gerektirmeyecek şekilde gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
26/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.