İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı, güvenlik tedbiri uygulanması
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılanlar vekili

K A R A R

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Karar duruşmasında hazır bulunan katılan ..."ya, usulüne uygun olarak tefhim edilen hükme karşı, katılan ... vekilinin yasal bir haftalık süre geçtikten sonra, 02.06.2016 tarihinde temyiz başvurusunda bulunduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, katılan ... vekilinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B)Katılan ... vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)İncelemeye konu tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması eylemlerine dair suç tarihinin 06.07.2014 olmasına karşın, dosya içerisindeki ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi tarafından düzenlenen 02.06.2015 tarihli raporda sanığın 27.02.2013 tarihinde, hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin tespitte bulunulması, ayrıca mahkemece hükme esas alınan raporun ise yine suç tarihinden önce düzenlenmiş 22.11.2013 tarihli başka bir rapor olduğunun anlaşılması karşısında; suç tarihi itibariyle TCK’nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yöntemince rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Sanığın tabanca ile katılanların bulunduğu tarlanın yanından geçerken ateş etmesi şeklinde iddia ve kabul edilen eyleminin, bir bütün halinde TCK"nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahla tehdit ve aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, TCK"nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren tehdit suçundan hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile hem silahla tehdit hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hükümler kurulması,
3)Kabule göre de;
Hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanan sanığın, CMK’nın 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan ... vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.