BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/668 Esas 2019/1050 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/668
Karar No: 2019/1050
Karar Tarihi: 20.12.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/668 Esas 2019/1050 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/668 Esas
KARAR NO : 2019/1050

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 20/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlere olan işçilik alacaklarından kaynaklanan borçlarına istinaden 03/04/2018 tarihinde İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün...Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine borçlu ...Şti. (... İnşaat) tarafından 12/04/2018 tarihinde itiraz edildiğini, itirazın iptali için İstanbul ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyası ile ... İnşaat aleyhine dava açtıklarını, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 21/10/2019 tarihli duruşmada verilen 5 numaralı ara kararı ile sözleşmenin tarafı olan şirket ile taraf olmamakla birlikte perdenin aralanması teorisi gereği sorumlu tutulacak dava dışı üç şirketin davada yer almalarının zorunlu olduğu olduğunun belirtilerek dava dışı şirketler hakkında bu dava ile birleştirilmek üzere dava açılmak üzere kendilerine iki haftalık süre verilmesine karar verildiğini, söz konusu ara karar üzerine İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na başvuruda bulunduklarını, arabuluculuk son tutanağı hazırlandıktan sonra İSTANBUL... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN ... Esas SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLMESİ TALEPLİ olarak işbu huzurdaki davayı açtıklarını, davalı şirketlerin içlerinin boş olduğunu ve birer paravan şirket olduklarını, arabuluculuk son tutanağından da anlaşıldığı üzere şirketlere ulaşılamadığını, açıklanan sebeplerle bu davanın İstanbul ... ATM.’nin ... Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile davalılar arasında organik bağ bulunması sebebiyle borçtan müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulmalarına karar verilerek, müvekkili şirketlere borcun ödenmesini, davanın dosyanın birleştirileceği dosya üzerinden görülmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLER VE GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında işçilik alacaklarından kaynaklanan alacakların davalıdan tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası girişilen icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olarak İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ...Esas sayılı dosyası ile açılmış bulunan itirazın iptali davası iye birleştirme talepli olarak açılmış alacak davasısıdır.
Davacı şirket delil olarak; İstanbul... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin... Esas sayılı dosyası, Arabuluculuk Son Tutanağı, ... İnş. ve bu şirketin organik bağının bulunduğu davalı diğer şirketler ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşmeler, şirketlere ait ... bilgileri ve ticaret sicil gazetesi, tadil metni, noter onaylı karar sureti, Maliye Bakanlığı ile vergi dairesine verilen yazı suretleri, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 10/05/2016 tarihli, 2015/29651 Esas ve 2016/11685 Karar sayılı kararı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 07/05/2008 tarihli 2008/56 Esas ve 2008/6260 Karar sayılı kararı, müvekkiline ait ticari defter ve kayıtlar, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif yemin, delillerin dayanmıştır.
Mahkememizce İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava dosyası celp edilerek incelenmiştir. Dosya üzerinden yapılan incelemede; ilgili mahkemece 21/10/2019 tarihli duruşmada verilen 5. nolu ara kararı ile “...sözleşmenin tarafı olan şirket ile taraf olmamakla birlikte perdenin aralanması teorisi gereğince sorumlu tutulacak dava dışı üç şirketin davada yer almalarının zorunlu olduğu, dava dışı şirketler hakkında bu dava ile birleştirilmek üzere dava açmak için davacı vekiline iki haftalık süre verilmesine karar verildiği....” açık ve net olarak ifade edilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan arabuluculuk son tutanağının (anlaşamama tutanağının) tarihi 27/11/2019, davacı vekili tarafından birleştirme talepli olarak açılan huzurdaki davanın açılış tarihi ise 11/12/2019’dur,
“Davaların Birleştirilmesi” başlıklı HMK.’nun 166. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. HMK.’nun 166. maddesinin 2. fıkrası ise şöyledir: “Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır.
14/02/1992 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da ifade bulduğu üzere; bir yargı çevresi içinde kurulmuş bulunan aynı düzeydeki mahkemeler, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılırlar. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı ve irtibat varsayılır. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, ikinci mahkemeyi bağlar. Kanun bu gibi durumlarda gerçeğin daha iyi ortaya çıkması ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin daha iyi karara bağlanmasını sağlamak için davaların birleştirilmesine imkan sağlamıştır. (Yargıtay HGK. 03.10.2001, 14-929/679).
Kural olarak tüzel kişiler kendilerini oluşturan kişilerden bağımsız ayrı kişiler olup, “sınırlı sorumluluk” ilkesi çerçevesinde hukuki işlemlerde taraf olurlar. Kimi zaman sözleşme ve kanundan doğan borç ve yükümlülüklerden kurtulabilmek için tüzel kişiliğin araç olarak kötüye kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Bunun engellenebilmesi amacıyla doktrinde “perdenin aralanması “teorisi geliştirilmiş, zaman içerisinde Yargıtay uygulamalarında da bu teori benimsenmiştir. Perdenin aralanması ile şirket kurucusu gerçek kişilerin sorumluluğuna gidilebildiği gibi, aynı şirketler içerisinde yer alan kardeş şirketler arasında da sorumluluğun gerçekleştiğinin kabulü sağlanabilir. Perdenin aralanması teorisinin amacı, hakkaniyet gerektirdiği zaman tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılmasının önlenmesidir. Bu teorinin uygulanmasının yasal dayanağı olarak dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağını düzenleyen Medeni Kanun’un 2. maddesi kabul edilmektedir. Tüzel kişiliğin varlığı asıl olup, borcun yükümlüsü olan bir tüzel kişilik bulunmakta iken şirketin ortaklarına ya da başka bir şirkete karşı bu borçtan dolayı yönelinemeyecektir. Ancak tüzel kişiliğin kötüye kullanıldığı bazı istisnai hallerde tüzel kişilik perdesi aralanmak suretiyle gerçek ya da tüzel kişi ortakların sorumluluğu cihetine gidilebilecektir.
Somut olayda, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında 21/10/2019 tarihli duruşmada verilen 5. nolu ara kararı ile açıkça perdenin aralanması teorisi gereğince sorumlu tutulacak dava dışı üç şirketin davada yer almalarının zorunlu olduğu belirtilerek davacı vekiline dava dışı şirketler hakkında bu dava ile birleştirilmek üzere dava açmak için iki haftalık süre verildiği, mahkemece verilen süre üzerine davacı vekili tarafından İstanbul ...ATM dosyasındaki iddialarla perdenin aralanma teorisi kapsamında huzurdaki davanın açıldığı, yapılan incelemede her iki davanın konusu ve hukuksal nedeninin aynı olduğu, buna bağlı olarak her iki dava arasında bağlantı (irtibat) bulunduğu, aralarındaki bağlantı nedeniyle davaların birlikte görülmesinin uygun olacağı anlaşılmakla dosyaların birleştirilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin ... Esas sayılı dava dosyasının, aralarındaki bağlantı nedeniyle HMK.'nun 166. maddesi gereğince İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Müteakip işlemlerin birleşen İstanbul... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
4-Harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin birleşen dosyada değerlendirilmesine,
5-Bu birleştirme kararına karşı ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabileceğine,
Dair, yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında karar verildi.

Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.