13. Hukuk Dairesi 2013/992 E. , 2013/4464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kendisinden farklı adlar altında toplamda 1.887,50 TL para alındığını belirterek toplam 1.887,50 TL"nin 1.165,50 TL"sinin kesildiği tarih olan 07.10.2009 tarihinden, 722,00 TL"lik kısmının ise 16.12.2010 tarihinden bu yana bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davacının davasının kabulü ile toplam 1.887,50 TL alacağın, 1.165,50 TL"lik kısmına 07.10.2009 tarihinden, kalan 722,00 TL"lik kısmına 16.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı eldeki dava ile, kendisinden haksız yere tahsil edilen toplam 1.887,50 TL"nin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş ise de; dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K.’nun 101.maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığı halde, mahkemece tahsil tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Öyle olunca, Mahkemece hükmedilen meblağa dava tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken önceki dönem faizine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Mahkemece hükmolunan alacağın tahsil tarihlerinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı banka tacir olduğuna göre taraflardan biri için ticari sayılan iş diğer taraf içinde ticari sayılmakla birlikte, eldeki davada davacı, ticari faiz talep etmediğine göre mahkemece hükmolunan alacağa yasal faiz yürütülmesi gerekirken, anılan faiz türüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün karar bölümünün 2.nci bendinde yer alan "Toplam 1.887,50 TL alacağın, 1.165,50 TL"lik kısmına 07.10.2009 tarihinden, kalan 722,00 TL"lik kısmına 16.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" cümlesinin hükümden çıkarılmasına; yerine "1.887.50 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.