10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5006 Karar No: 2016/9497 Karar Tarihi: 07.06.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/5006 Esas 2016/9497 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/5006 E. , 2016/9497 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Davacı Kurum, 10.05.2009 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının 5510 sayılı Yasa"nın 21 ve 23. maddesi uyarınca rücûan tahsilini talep etmiştir. Hak sahiplerinden Y... S..."in 30.06.2010 tarihinde evlenmesi nedeniyle gelirden çıkması üzerine, fiilen ödenen gelir tutarları Kurum"dan sorulmaksızın, hak sahibine ait peşin değer cetveline göre, 889,34 TL fiili ödeme yapıldığı bilirkişi tarafından hesaplanmış, Mahkemece, 3. kişi konumundaki ..."ın sorumlu olduğu miktar belirlenirken; bu tutarın yarısı ile diğer hak sahibine ödenen gelirin ilk peşin değerin yarısından, ..."ın kendi kusuruna isabet eden tutar esas alınmıştır. 3. kişiler yönünden, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin yarısının kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunması; fiili ödemenin mevcudiyeti halinde ise; şayet fiili ödeme miktarı, ilk peşin değerden düşük ise o takdirde de fiili ödeme miktarının esas alınması gerekir. Bu durumda doğrudan fiili ödeme tutarının kusur karşılığına isabet eden tutara hükmedilmelidir. 2-Ayrıca, sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına veya hastalanmasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla sebebiyet vermeleri halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61 ve 62’nci (818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 50 ve 51) maddeleri uyarınca teselsül hükümlerine göre birlikte sorumlulukları söz konusu olacaktır. Bu halde, Türk Borçlar Kanunu’nun 62’inci maddesi uyarınca kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkı baki kalmak koşuluyla, her bir sorumlu yönünden kusurlarına düşen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına hükmedilebilecektir. Eldeki davada teselsül hükümlerine dayanıldığı halde, 3. kişi konumundaki davalı ..."ın kendi kusuru oranında sorumluluğuna hükmedilmesi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre; teselsül hükümleri gözetilerek ve hak sahibi Y... S..."e gelire giriş tarihinden gelirden çıkma tarihine kadar ödenen fiili ödeme tutarı Kurumdan sorulup ilgili belgeler celp edilerek, miktarı düşük (az) olanın kusur karşılığı belirlendikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.