19. Ceza Dairesi 2021/4180 E. , 2021/5477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5941 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı "hamiline çek defteri yaprağı kullanmadan, hamiline çek düzenlemek" suçunu işlediği iddiasıyla 5941 sayılı Kanun"un 7/9. maddesinden cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, sanık hakkında 21.07.2011 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz edilmeksizin mahkemece 12.09.2011 günü kesinleştirilmesi üzerine, sanığın 5 yıllık denetim süresi içinde (10.06.2013 günü) ikinci bir suç işlediğinden bahisle açıklanması ertelenen (25 gün hapis cezasına dair) hükmün, 25.04.2016 tarihinde adli para cezasına çevrilerek açıklandığı, ancak aynı denetim süresi içinde ve hükmün açıklanmasından önce (03.02.2012 tarihinde) yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanun"un 5. maddesiyle, 5941 sayılı Kanun"un 7/9. maddesinde suç olarak düzenlenen eylemin idari para cezasını gerektiren bir kabahate dönüştüğü görülmekle;
Mahkemece, açıklanması ertelenen hükmün açıklandığı tarihte, ilgili mevzuatta sanık lehine değişen hüküm bulunup bulunmadığının kontrol edilmesi ile birlikte, 5237 sayılı Kanun"un 7. maddesi çerçevesinde, öncelikle açılan kamu davasında sanığın CMK"nin 223/2-a maddesi gereği beraatine, devamla sanığın eylemi hakkında, şartları oluşması halinde 5326 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde idari yaptırım uygulanmasına veya idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, hükmün açıklanması ile birlikte sanığın adli para cezasına mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre ise;
1-) Cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunan bankadan, suça konu çekin ibraz edildiği tarihin sorulması, suça konu çek aslının dosyaya celbi ile çekin sanığa sorulması ve esasen ne zaman düzenlendiğinin tespit edilmesi suretiyle suç tarihinin tereddüte yer verilmeyecek şekilde belirlenmesi gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik kovuşturma sonucu dosyaya sunulan fotokopi belgeye istinaden gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak sadece 2010 yılı yazılması,
2-) Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve CMK"nin 231/8. maddesinde sayılan denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanığın durumunun değerlendirilip, aynı maddenin 11. fıkrasına göre cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulması mümkün ise de, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan hükümde kanuni zorunluluklar dışında (örneğin zamanaşımı, yaş küçüklüğü vs.) herhangi bir değişiklik yapma imkanının bulunmaması nedeniyle hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, hükmedilen hapis cezasının TCK"nin 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi suretiyle CMK"nin 231/11. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.