Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5627
Karar No: 2021/5476
Karar Tarihi: 18.05.2021

5941 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/5627 Esas 2021/5476 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2020/5627 E.  ,  2021/5476 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5941 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan doğrudan zarar gören ve CMK"nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen şikayetçi ..."ın, aşamalardaki beyanları ile temyiz dilekçesinin kapsamı da göz önüne alınıp CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca kamu davasına katılmasına karar verilerek yapılan incelemede, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-) Katılan vekilinin; suça konu 10.01.2014 keşide tarihli çeki, süresinde bankaya ibraz ettiklerini, banka görevlilerinin 15.01.2014 günü çekin arka yüzüne "çek hakkında 09.01.2014 tarihli ödeme yasağı olduğundan işlem yapılamamıştır" yönündeki ibareyi şerh düştüklerini ve ısrarlı taleplerine rağmen hiçbir miktarı ödemediklerini beyan etmesi, çekin arka yüzünde yazılı şerhin altında sadece 15.01.2014 tarihinin yazılı olması ve banka görevlisi sanıkların savunmalarında; çek hesabı sahibi şirket hakkında ödemeden men kararı verildiğini 14.01.2014"te yaptıkları telefon görüşmesiyle teyit ederek şerh düştüklerini beyan etmeleri ve dosyada bunun dışında başkaca bir delil olmaması karşısında,
    Suç tarihinin, çekin arka yüzünde yazılı tek tarih olan 15.01.2014 olarak kabul edilmesi gerekirken, iddianame ve gerekçeli kararda sadece 2014 yılı olarak yazılması,
    2-) 5941 sayılı Çek Kanunu"nun "İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası" başlıklı 3/5. maddesi;
    "...(5) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem yapılır.
    "Diğer ceza hükümleri" başlıklı 7/5. maddesi ise;
    "...(5) Karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya da bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır..."
    Hükümlerini içermektedir.
    Buna göre; Kanun"un ibraz ve ödemeye dair 3. Maddesi çerçevesinde, aynı Kanun"un 7/5. maddesinde yazılı suçun maddi unsurlarını oluşturan seçimlik hareketler;
    a-) İbraz tarihinde çek karşılığının hesapta tamamen mevcut olması halinde; çekin karşılığını tamamen hamile ödememek, (5941 SK. 3/(1). maddesi)
    b-) İbraz tarihinde çek karşılığının hesapta kısmen mevcut olması halinde ise, muhatap bankaca hamile hesaptaki kısmi karşılığın bilgisi verilip kısmi ödemeyi kabul edip etmediğinin sorulması ve hamilin kısmi ödemeyi kabul etmesi ön şartıyla;
    i-) Hesaptaki kısmi karşılık, muhatap bankaca ibraz tarihinde ödenmekle yükümlü olunan miktarın altında ise; hesaptaki kısmi karşılığı, Kanun"a göre muhatap bankaca çek yaprağı başına ödenmekle yükümlü olunan miktara tamamlamak suretiyle hamile ödememek, (5941 SK. 3/(3)-b)1. maddesi)
    ii-) Hesaptaki kısmi karşılık, muhatap bankaca ibraz tarihinde ödenmekle yükümlü olunan miktarın üzerinde ise; hesaptaki kısmi karşılığa ilave olarak, Kanun"a göre ödenmekle yükümlü olunan miktarı, çek bedelini geçmemek üzere hamile ödememek, (5941 SK. 3/(3)-b)2. maddesi)
    c-) İbraz tarihinde çek karşılığının hesapta hiç bulunmaması halinde ise, yine hamilin bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarın ödenmesini kabul etmesi şartıyla; (5941 SK. 3/(5). maddesi)
    i-) Çek bedeli, muhatap bankaca ibraz tarihinde ödenmekle yükümlü olunan miktarda veya bu miktarın üstünde ise Kanun"a göre muhatap bankaca çek yaprağı başına ödenmekle yükümlü olunan miktarı hamile ödememek, (5941 SK. 3/(3)-a)1. maddesi)
    ii-) Çek bedeli, muhatap bankaca ibraz tarihinde ödenmekle yükümlü olunan miktarın altında ise çek bedelini hamile ödememek, (5941 SK. 3/(3)-a)2. maddesi)
    Şeklinde sübut bulabilir.
    Suçun faili; bedeli tahsil edilmek üzere ibraz edilen bir çekin, karşılığı hesapta (tamamen veya kısmen) bulunmasına rağmen, hesaptaki tam veya kısmi karşılığı yada bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı, hamile ödemekle yetkili banka görevlisidir.
    Suçun manevi unsuru; failin, ibraz tarihinde hesapta kısmen de olsa bir karşılığın bulunduğunu veya hiç karşılığı olmasa dahi bankaca çek yaprağı başına hamile ödenmekle yükümlü olunan bir tutar bulunduğunu bilmesi ve bu miktarları ödememesi yönündeki kasttır.
    Yukarıda yazılı mevzuat çerçevesinde temyize konu somut uyuşmazlığa gelince;
    Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede; sanıkların suça konu eyleminin "usulüne uygun bir ödeme yasağı bulunmamasına rağmen, hesaptaki karşılığı hamile ödememeleri" olarak yazılması karşısında;
    Yerel Mahkemece, öncelikle sanıkların faillik sıfatının belirlenmesi amacıyla, ilgili banka şubesine müzekkere yazılarak; suç tarihi olan 15.01.2014 tarihinde sanıkların ilgili banka şubesinde yaptıkları işin tanımının, görev ve yetkilerinin kapsamının, çekin banka hesabında bulunan miktarını ödemekle görevli ve yetkili banka görevlisi olup olmadıklarının, mümkünse geçmiş tarihli görev belgeleriyle birlikte sorulması, buna göre hukuki durumlarının tayini,
    Devamla, sanıkların 5941 sayılı Kanun kapsamında faillik sıfatı bulunduğu tespit edilmesi halinde; dosyada mevcut Adana 6. Ticaret Mahkemesinin 10.01.2014 tarihli, 2014/19 E. sayılı tensip zaptında, suça konu çek ve onu takip eden diğer çeklerle birlikte "...toplam bedelin %15"i karşılığında nakit veya bu meblağı karşılayan kesin ve süresiz bir teminat mektubu sunulduğu takdirde..." çeklerle ilgili ödeme yasağı konulacağına karar verilmesi karşısında;
    Katılanın, çek hesabı sahibi şirket hakkında herhangi bir ödemeden men kararı bulunmadığına dair beyanlarının tespiti amacıyla, Adana 6. Ticaret Mahkemesine yazı gönderilerek 2014/19 E. sayılı dosyasındaki; 10.01.2014 tarihli tensip zaptında yazılı ödeme yasağı kararının yürürlüğe girmesi için, davacı tarafça suç tarihi olan 15.01.2014 gününe kadar herhangi bir teminat ödemesi yapılıp yapılmadığının sorulması, gelecek yazı cevaplarına göre;
    a-) Şayet davacı çek hesabı sahibi şirket tarafından, suç tarihine (15.01.2014) kadar gerekli teminat yatırılmamış ise; tensiple alınan ara karar gereği çekin ödeme yasağı henüz hukuken bir geçerlilik taşımayacağından, bu hususta yetkili banka görevlisince, 5941 sayılı Kanun gereği hem ödenmekle yükümlü olunan "kısmi karşılığın" hem de bankalarca "çek yaprağı başına ödenmekle yükümlü olunan miktarın" talebe rağmen ödenmemesi nedeniyle 5941 sayılı Kanun"un 7/5. maddesinde yazılı suçun oluşacağı gerekçesiyle,
    b-) Şayet davacı çek hesabı sahibi şirket tarafından, suç tarihine (15.01.2014) kadar teminat yatırılmış ise; bu kez de yetkili banka görevlisince, 5941 sayılı Kanun gereği bankalarca "çek yaprağı başına ödenmekle yükümlü olunan miktarın" talebe rağmen ödenmemesi nedeniyle 5941 sayılı Kanun"un 7/5. maddesinde yazılı suçun seçimlik hareketlerinden birinin oluşacağı gerekçesiyle;
    Sanıkların suça konu eylemlerinin Kanun"un 7/5. maddesindeki seçimlik hareketlerden hangisine uyduğunun araştırılması gerekirken; eksik kovuşturma sonucunda, sadece dosyadaki belgeleri saymak suretiyle ve sanıkların eylemlerinin 5941 sayılı Kanun"un 7/5. maddesinde unsurları yazılı suçu oluşturmadığından bahisle CMK"nin 223/2-a maddesi uyarınca beraatlerine karar verilmesi,
    Kabule göre ise;
    1-) Sanıklar üzerine atılı "Çek Kanunu"nun 7/5. maddesine aykırılık" suçunun, suç tarihinde, iddianame tarihinde ve hüküm tarihinde, soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı suçlardan olması, gerek 5271 sayılı CMK"de gerekse 5941 sayılı Çek Kanunu"nda uzlaştırma yoluna gidilmesi önünde açıkça engel teşkil edecek bir hüküm bulunmaması karşısında; mahkemece soruşturma ve kovuşturma şartı olarak CMK"nin 253 vd. maddelerinde düzenlenen uzlaştırma hükümleri usulüne uygun şekilde yerine getirilmeksizin yargılamaya devamla sanıklar hakkında hüküm kurulması,
    2-) Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK"nin 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza Muhakemeleri Kanunu"na eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,
    Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 esas 2021/4 karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 esas 2020/33 karar sayılı kararları ile yukarıda anılan Geçici 5/1-d maddesinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi