Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/5966
Karar No: 2021/5475
Karar Tarihi: 18.05.2021

3167 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2021/5966 Esas 2021/5475 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yerel Mahkeme, muhatap bankanın ihtarına rağmen çek defterini teslim etmediği gerekçesiyle sanık hakkında 3167 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan açılan davada beraat kararı verdi. Ancak, suç tarihinin yanlış belirlendiği gerekçesiyle yeni bir düzeltme yapılması gerektiği belirtildi. Dava, hakkında karar verilen zamanaşımı süresi dolmuş olduğu için düşürüldü. Dava dosyasının incelenmesi sonucu, suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun türü ve üst sınırına göre davanın 8 veya 12 yıllık zamanaşımına tabi olduğu belirlendi. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 3167 Sayılı Kanun’un 7 ve 13/1 maddeleri, 5237 Sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67 maddeleri, 5941 Sayılı Kanun’un 9. maddesi ve 5271 Sayılı CMK’nin 223/8. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2021/5966 E.  ,  2021/5475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 3167 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteminin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    3167 sayılı (mülga) Kanun"un 13/1. maddesinde düzenlenen "ihbara rağmen çek defterini süresinde teslim etmemek" suçundan açılan kamu davasında, aynı Kanun"un 7. maddesi gereği muhatap bankaca sanığa çek defterini teslim etmesi için yapılan ihtarın 05.01.2008 tarihinde tebliğ edilmesi ve sanığın Kanun"da yazılı 10 günlük süre içinde çek yapraklarını teslim etmemesi karşısında; suç tarihinin 16.01.2008 olarak belirlenmesi gerekirken gerekçeli kararda suç tarihi olarak 30.11.2007 yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
    Zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesine dair düşünceye ise; sanığın üzerine atılı suçun karşılıksız çek keşide etmek değil, çek defterini teslim etmemek olması karşısında iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
    Sanık hakkında, 16.01.2008 tarihindeki eyleminin, 3167 sayılı (mülga) Kanun"un 13/1. maddesinde yazılı "çek defterini 7. maddede yazılı ihbara rağmen teslim etmeme" suçunu oluşturduğu iddiasıyla düzenlenen 20.03.2008 tarihli iddianame ile açılan kamu davasında, sanık hakkında 31.10.2008 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, kararın 06.01.2009 tarihinde kesinleştirildiği, sanığın denetim süresi içinde (02.03.2010 tarihinde) kasıtlı bir suç daha işlediği ve ikinci suçtan verilen mahkumiyet hükmünün de kesinleştiği, bunun üzerine yerel mahkemece 03.06.2016 günü; hükmün açıklanması suretiyle 20.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı Kanun"un 9. maddesi ile yürürlükten kaldırılması, sanığın üzerine atılı eylem karşılığında, 5941 sayılı Kanun"da bir suç veya cezai yaptırım öngörülmemesi gerekçeleriyle, CMK"nin 223/2-a maddesi gereği beraat hükmü kurulduğu görülmüştür
    Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen 3167 sayılı Kanuna aykırılık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımını en son kesen işlemin, iddianamenin düzenlendiği 31.10.2008 tarihi olması karşısında; her ne kadar 06.01.2009 tarihinde başlayıp 02.03.2010 tarihine kadar devam eden denetim sürecinde zamanaşımı (1yıl 1 ay 24 gün süreyle) durmuş olsa da; iddianame tarihi olan 31.10.2008"den tarihinden inceleme tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımının gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"nin 322. maddesinin verdiği yetkiyle, 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE, 18.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi