Esas No: 2021/12328
Karar No: 2022/5339
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12328 Esas 2022/5339 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12328 E. , 2022/5339 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/03/2020 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine dair verilen 18/11/2020 tarih ve 2020/İHK-25633 sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR
Davacı vekili; 02/05/2017 tarihinde plakası ve sürücüsü belirlenemeyen araç sürücüsünün, davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını, davalıya yapılan başvuru yapılmasına karşın ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.500,00 TL sürekli, 2.000,00 TL geçici iş göremezlik ve 501,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.001,00 TL tazminatın riziko tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 29/07/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini toplam 48.494,25 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; talebin zamanaşımına uğradığını, maluliyet raporunun Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinde belirtilen yetkili bir sağlık kurulu tarafından düzenlenmediğinden, yetkili bir hastaneye yönlendirilen davacının bu hastaneye başvuru yapmadığından başvurunun reddi gerektiğini, anılan yönetmelik hükümlerine göre yeni bir rapor alınması gerektiğini, sürücü ve plakası tespit edilemeyen aracın varlığı ve kusurun somut delillerle ispat edilememesi halinde talebin reddi gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılmasını, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri taleplerinin reddi gerektiğini belirterek, başvurunun usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 42.175,98 TL sürekli iş göremezlik, 4.212,18 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.106,09 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 48.494,25 TL nin 08/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; davalının vekalet ücretine yönelik itirazının kabulü ile diğer itirazların reddine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına, hakem kararının sonuç kısmının (3) nolu bendi silinerek, yerine “başvuran davacı vekil ile temsil edildiğinden, AAÜT’nin 17. maddesi uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan tutarın Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 17. fıkrası gereğince 1/5’i olan 1.420,85 TL vekalet ücretinin davalı ... Hesabından alınarak başvuran davacıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına, uyuşmazlık hakem kararının diğer kısımlarının aynen infazına karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılı değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak ... Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 14/10/2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %6 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması gerekirken, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ekindeki cetveller kullanılmış olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi amacıyla, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) hüküm kurulması gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.