3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5574 Karar No: 2017/16634 Karar Tarihi: 28.11.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5574 Esas 2017/16634 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/5574 E. , 2017/16634 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, taraflar arasında en son 01.10.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalının halen aylık 700 TL kira bedeli ödediğini, ödenen kira bedelinin düşük olduğunu belirterek aylık kira bedelinin 01.10.2014 tarihinden itibaren net 8.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın 01.10.2015 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin takdiren brüt 3.000 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.10.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde, kiralananın cinsinin arsa, kullanım şeklinin ise "oto yıkama" olarak belirtildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise oto yıkama ve otopark bulunan arsa olarak ifade edildiği, böylelikle musakkaf yapıda olmadığı anlaşılmaktadır. Bu niteliği itibariyle kiralanan Türk Borçlar Kanunu"nun genel hükümlerine tabi olup hakkında Türk Borçlar Kanunu"nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları hakkındaki hükümleri uygulanamaz. TBK’nun 344. ve devamı maddeleri gereği kira bedelinin tespiti talebinin ancak konut ve çatılı işyeri kiralarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulanabileceği, bunun haricinde kalan yerler ile ilgili kira bedelinin tespitinin istenemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.