6. Hukuk Dairesi 2021/544 E. , 2021/1655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalı borçlunun müvekkiline 06/11/2015 tarihli ve 58.528,00 TL bedelli ve 739882 seri numaralı faturadan kaynaklı borcundan dolayı İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2016/3388 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak borçlunun 17/03/2015 tarihli itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının 58.528,00 TL borcundan 470,21 TL damga vergisi ile 333,02 TL karar pulu olmak üzere toplam 803,23 TL yasal kesintiyi düştüğünü, 07/03/2016 tarihinde de müvekkilinin 3.416,70 TL.lik vergi borcuna istinaden Karşıyaka Vergi Dairesine ödeme yaptığını, bunların dışında ayrıca Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürlüğünün 18/02/2016 tarihli yazısına istinaden 19/02/2016 tarihinde 2.500,00 TL hasar bedelinin mahsup edildiğini, kalan 51.808,07 TL"nin müvekkilinin banka hesabına ödendiğini, dolayısıyla borcunun kalmadığını iddia ettiğini, ancak borçlunun itirazında kısmen haksız olduğunu, damga vergisi, karar pulu ve işlemiş faiz ile borçlu tarafından bankaya yapılan ödemenin miktarı yönünden itiraza bir diyeceklerinin bulunmadığını, ancak 2.500,00 TL hasar bedeli olarak adlandırılan mahsup işleminin tek taraflı olarak yapılması yasal olmadığı gibi 3.416,70 TL lik vergi borcu ödemesi ile bakiye 51.808,07 TL borç ödemesinin icra takibi açıldıktan sonra yapıldığını, dolayısıyla 2.500,00 TL hasar bedelinin mahsubu ve diğer ödemelerin takip sonrası yapılmış olması nedeniyle takibe konu alacağın damga vergisi ve karar harcı düşüldükten sonra kalan 57.724,77 TL lik kısmının yalnızca icra harç ve masrafları ile takip sonrası faizi ve icra vekalet ücretinin tamamı yönünden borçlunun itirazının haksız olup iptali gerektiğini beyanla davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin 2.500,00 TL hasar bedeli olarak mahsup edilen asıl alacak ve yasal mahsuplar düşüldükten sonra kalan 57.724,77 TL lik kısmının yalnızca icra harç ve masrafları ile takip sonrası faizi ve icra vekalet ücretinin tamamı yönünden devamına, alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile iadeli olarak mahsup edilen asıl alacak ve yasal mahsuplar düşüldükten sonra kalan 57.724,77 TL lik kısmının yalnızca icra harç ve masrafları ile takip sonrası faizi ve icra vekalet ücretinin tamamı yönünden devamına, alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı tarafça İzmir 16. İcra Müdürlüğü"nün 2016/3388 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile 54.308,07 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı tarafça takip tarihinden sonra 07.03.2016 tarihinde 51.808,07 TL olarak yapılan ödemenin asıl alacağa işletilen faiz, icra giderleri ve vekalet ücreti yönünden icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir.
İzmir Bölge Adliyesi 22.Hukuk Dairesi tarafından yargılamanın devamı sırasında İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiği bu kararın kesinleşmesine kadar HUMK hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle istinaf değil temyiz incelemesinin yapılması gerekçesiyle dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmiş ve dosya Dairemize gönderilmiştir.
20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna bu tarihten önce verilen kararların kesinleşmesine kadar ise HUMK"nın 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı HMK"nın geçici 3. maddesinin 2. bendi hükmüdür.
Kanunun bu hükmünde kanun koyucu, yargılamanın bir aşamasında Yargıtay tarafından bir görüş bildirilmiş olması halinde dosyanın nihai olarak kesinleşmesine kadar HUMK hükümlerinin uygulanmasını amaçlamaktadır. Yargılama sırasında dosyayı nihai olarak sonuçlandırmayan görev ve yetkiye ilişkin kararın Yargıtay yoluna başvurulmadan kesinleşmiş olması durumunda Yargıtayın dosyanın usul ve esasıyla ilgili bir görüş bildirmediği izahtan varestedir. Böyle bir halde kanunun geçici 3. maddesi 2. bendi uygulama yeri bulmayacak, istinaf incelemesine tabii olacaktır. İstinaf taraflara ikinci bir yargılama hakkı tanımakta olup bu husus tarafların lehine kabul edilen hukuki bir düzenlemedir. Kanunlarda yorum yapılırken lehe olan yorumun yapılması evrensel hukukun gereklerindendir.
Bu gerekçeler doğrultusunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin istinaf incelemesi yapması gereken dosyayı aksi düşünceyle Dairemize göndermesinde isabet bulunmamış kararın kaldırılarak istinaf incelemesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 19.11.2020 tarihli ve 2020/122E.-2020/337 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve istinaf kanun yolu incelemesi yapılmak üzere dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi’ne, gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine, 22.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.