3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6906 Karar No: 2017/16625 Karar Tarihi: 28.11.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6906 Esas 2017/16625 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/6906 E. , 2017/16625 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında 01/03/2011 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, kendisinin şu anda herhangi iş kolunda faaliyet göstermediğini, davaya konu taşınmazda oğlu ... ile birlikte gıda üzerine satış yapmak istediğini bu nedenle kiralanana ihtiyacının bulunduğunu belirterek davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının, ihtiyaç iddiasını somut olgularla kanıtlayamadığı, iş ve işyeri ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 01/03/2011 başlangıç tarihli, iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, kiralananda, oğlu ile birlikte gıda satışı yapacağını ileri sürmüş, dinlenen davacı tanığı da davacının oğlu ..."ın özel bir şirkette çalıştığını, davacı ile oğlunun birlikte davaya konu taşınmazda kuruyemiş üzerine iş yeri açmak istediklerini beyan etmiştir. Mahkemece, davacının ihtiyaç iddiasını somut olgularla kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacının ve birlikte çalışacağını beyan ettiği oğlu ..."un halen ne iş yaptığı ve bir işi olup olmadığı araştırılıp, davacı tanığının beyanlarıda değenlendirilerek sonucuna göre ihtiyacın samimi olup olmadığı konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.