11. Hukuk Dairesi 2017/4384 E. , 2019/1253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/04/2017 tarih ve 2014/93-2017/394 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesiyle davalıya ait emtianın taşınmasını üstlendiğini, sözleşmeyle navlun bedelinin beher taşıma için 5.000 DEM olarak kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmeye konu hizmeti vermesine rağmen davalı yanın taşımadan kaynaklanan navlun bedelinin bir kısmını ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine giriştikleri takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin taşıma ilişkisinden kaynaklanan tüm borçlarını ödediğini, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini ve davacı yanın kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında taşıma sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeyle, navlun bedelinin beher taşıma başına 5.000,00 DEM olarak kararlaştırıldığı ve sözleşmeye konu taşıma hizmetinin verildiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın taşımadan kaynaklı olarak bakiye navlun bedeli bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, 818 sayılı BK’nın 83. ve 6098 sayılı TBK’nın 99. maddelerine göre, yabancı para borçlarının borcun muaccel olduğu tarih üzerindeki kur üzerinden yapılması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmeyle, navlun bedelinin malzemelerin fabrikaya teslimi sonrası 30 gün vadeli çek ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, davalının yaptığı ödemenin ödeme tarihi üzerindeki kur üzerinden borcu karşıladığı, tacir olması hasebiyle basiretli davranmakla yükümlü olan davacının ödeme tarihi itibariyle kurda dalgalanmalar olabileceğini öngörmesi gerektiği, davacının davalıdan talep edebileceği alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye ...,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.