
Esas No: 2012/29181
Karar No: 2013/4406
Karar Tarihi: 26.2.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/29181 Esas 2013/4406 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava konusu taşınmazı davalı bankadan geri ödemesi 61.402,66 TL olan 40.000,00 TL"lik konut kredisi kullanarak arsa maliki davalı ..."den 27/05/2010 tarihinde satın aldığını, yüklenicinin ise ... olduğunu ve imalatçı sıfatıyla davaya dahil edildiğini, konutu satın aldıktan kısa bir süre sonra ailesiyle taşındığını ancak kış mevsiminin gelmesiyle dairede birtakım ayıpların ortaya çıkmaya başladığını, davalıların bu ayıplardan sorumlu olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL"nin davalılardan avans faizi ile müteselsilen tahsiline, geri ödeme tutarı olan 61.402,66.-TL olan kredinin iptali ile şimdiye kadar ödenmiş ve ödenecek taksit tutarlarına ve bankaya ödenen ekspertiz ücreti v.s. mahsuben şimdilik 5.000,00 TL"nin en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, banka kredisi dışında yüklenici ..."e yapılan ödemeye mahsuben şimdilik 4.900,00 TL"nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş., davanın reddini dilemiş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olup hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. “Mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketleri” kredi veren olarak tanımlanmıştır. T.K.H.K.nun 10. maddesi gereğince “Tüketici kredisi tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” hükmü getirilmiştir. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “ bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir.
Somut olay değerlendirildiğinde, dava, davacının davalı bankadan çektiği konut kredisi ile diğer davalılardan satın almış olduğu taşınmazın ayıplı olduğundan bahisle ayıp nedeniyle uğranılan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı olan müteahhit ve taşınmazı davacıya satan arsa malikinin profesyonel satıcı olmamaları, bu nedenle bu tür davaların 4077 sayılı yasaya göre değil genel hükümlere göre genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik karar verilmiş ise de, davacı ile davalı ...Ş. arasında 4077 sayılı yasa kapsamında konut kredisi sözleşmesi imzalanmıştır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda diğer davalılar hakkındaki davanın da davalı bankaya tebaen tüketici mahkemesinde gürülüp karara bağlanması gerektiğinin mahkemece gözetilip, tarafların sunmuş oldukları deliller toplanıp, işin esasına girilip sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.