2. Hukuk Dairesi 2014/804 E. , 2014/11848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Silifke 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :03.07.2013
NUMARASI :Esas no:2012/484 Karar no:2013/846
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-davalı (koca) Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine, davalı-davacı (kadın) ise aynı Kanunun 162"nci maddesinde yer alan "pek kötü muamele” ve "onur kırıcı davranış" sebebine dayanarak boşanma davası açmış, mahkemece davacı- davalı kocanın davası kabul edilip, davalı- davacı kadının davası reddedilmiştir.
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı- davalı kocanın, eşine 25.07.2012 tarihinde fiziki şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, davalı- davacı kadının da 27.07.2012 tarihinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Davacı-davalı koca hakkında fiziki şiddet uygulamaktan ceza davası ikame edilmiş ve mahkum olmuştur. Davacı- davalı kocanın eşine yönelik ağır hakaret ve fiziksel şiddete ilişkin eylemleri onur kırıcı davranış oluşturur. Bu sebeple Türk Medeni Kanununun 162. maddesindeki boşanma koşulları gerçekleşmiştir. Davalı- davacı kadının eşini affettiğine dair dosya kapsamında delil de bulunmamaktadır. Bu bakımdan, mahkemenin ret gerekçesi yasal değildir. O halde, yasanın 162’nci maddesinde yer alan boşanma sebebinin oluştuğu dikkate alınarak davacı-davalı kadının davasının kabulü gerekirken reddi doğru bulunmamıştır.
2-Davalı-karşı davacı kadının, usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir aile konutu şerhi konulması davasının olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu talep konusunda "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, aleyhinde kesin hüküm oluşturacak şekilde bu talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 1. bentte gösterilen bozma sebebine göre mahkemece kocanın boşanma davası hakkında da yeniden hüküm kurulması gerektiğinden davacı- davalı kocanın tüm, davalı- davacı kadının ise kocanın davasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.29.05.2014 (Prş.)
KARŞI OY YAZISI
Dosya kapsamına göre; davalı-davacı kadının davasından önce 25.07.2012 tarihinde tarafların birbirlerine basit fiziksel şiddet uyguladıkları ve davalı-davacı kadının boşanma davasının 27.07.2012 günü açıldığı sabittir.
Değerli çoğunlukla aramızdaki uyuşmazlık davalı-davacı kadına uygulanan şiddetin pek kötü davranış nedeniyle boşanma sebebini oluşturup oluşturmayacağı noktasındadır.
Pek kötü davranış nedeniyle boşanma özel ve mutlak boşanma sebebidir. Bu nedene dayalı boşanma davalarında evliliğin davalı için çekilmez bir hal alıp almadığı araştırılmaz. Boşanma nedeni olay gerçekleşmişse boşanma kararı verilir.
Özel ve mutlak boşanma sebebi oluşturacak eylemlerin genel boşanma nedeni oluşturabilecek düzeyde basit bir şiddet eylemi olmaması, nitelikli bir şiddet eylemi olması gerekir. Bir eylemin pek kötü davranış nedeniyle boşanma sebebi oluşturabilmesi için işkence, zulüm gibi ağır bir şiddet içermesi ya da basit bir şiddet ise bu şiddetin tekrarlanmış olması gerekir.
Dosya kapsamına göre, davalı-davacı kadın basit bir şiddet eylemine maruz kalmıştır. Davacı-davalı kadının maruz kaldığı şiddet, nitelikli bir şiddet olmadığı gibi tekrarlandığı da kanıtlanmamıştır.
Açıkladığım nedenlerden dolayı davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanunun 162. maddesinden açtığı boşanma davasının yukarıda belirttiğim sebeple reddi gerektiği düşüncesindeyim.
Bu nedenlerle değerli çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyorum.