3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/7115 Karar No: 2017/16613 Karar Tarihi: 28.11.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7115 Esas 2017/16613 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/7115 E. , 2017/16613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 01/04/2014 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesiyle kiracı olduğunu, taşınmazda son 2 aylık kira bedellerini ödemediğini, saati davacı adına kayıtlı bulunan elektriğin davalı tarafça kaçak kullanılmasından dolayı davacının ceza ödemek zorunda kaldığını belirterek , tüm bu nedenlerle davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı tarafından dava açılmadan önce kendisine ihtarname gönderilmediğini, davacının elektriğini kestiğini bu nedenle kendisinin kira konusu taşınmazdan Ocak ayında ayrıldığını, yani taşınmazı tahliye ettiğini ve davanın konusuz kaldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Öte yandan kural olarak bir davada asıl talebin konusuz hale gelmesi durumunda dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, bunun fer"i (yan) niteliğindeki diğer talepler hakkında yargılamaya devam edilerek, bunlar hakkında da bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir söyleyişle, davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek, davanın açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum etmesi gerekir. Somut olayda; Davacı davasını temerrüt sebebine dayandırmış olmasına rağmen, davacı tarafından davalıya 30 gün süreli temerrüt ihtarı da gönderilmediğine göre tahliye koşulları oluşmamıştır. Bu durumda temerrüde dayalı tahliye talebinin koşulları oluşmadığından davacının talebinde haklı olmadığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında taşınmazın tahliye edilmesi nedeniyle de konusuz kalan davada, yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.