20. Hukuk Dairesi 2014/1833 E. , 2014/3643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 168 ada 41 parsel sayılı 143800,13 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tespite itiraz davası açmıştır.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne ve dava konusu 168 ada 41 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen 18598,86 m²’lik bölümünün davacı adına, geriye kalan ve krokide (B) harfi ile gösterilen 125201,27 m²’lik bölümün ise tesbit gibi davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 18/10/2011 tarih ve 2011/7841-11722 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde belirtilen zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Dava konusu çekişmeli taşınmazın sınırında 109 ada 1 ve 110 ada 1 sayılı orman parselleri bulunmasına rağmen taşınmazın evveliyatında orman olup olmadığı yönünden bir araştırma yapılmamıştır.
O halde, mahkemece; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli); orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.] denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, dava konusu olan ... Köyü 168 ada 41 parsel nolu taşınmaza ilişkin olarak, fen bilirkişisinin 11.11.2013 tarihli rapor ve krokisinde (A-2) ile gösterilen, dava konusu 168 ada 41 numaralı parsel içinde kalan 13092,37 m2’lik kısma ilişkin davacı gerçek kişinin davasının kabulüne, bu kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile bağ vasfı ile aynı ada içinde son parsel numarası ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (A-1) ve (A-3) ile gösterilen dava konusu 168 ada 41 numaralı parsel içinde kalan kısımlara ilişkin aslî müdahil Orman İdaresi davasının kabulüne, davacının bu bölüme yönelik davasının reddine, kadastro tesbitinin iptaliyle, aynı ada içinde farklı parsel numaraları ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 125201,27 m2’lik kısmın ise aynı ada ve parsel numarası ile ham toprak vasfıyla Hazine adına tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahkemece bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda temyize konu çekişmeli taşınmazın (A-1) ve (A-3) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu gibi eylemli olarak da meşe ağaçları ile kaplı olduğu, (A-2) ile gösterilen bölümünün ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmuş olmasına, bozmadan önce mahkemece kurulan hükümle dava konusu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 125201,27 m2"lik kısmının tesbit gibi ham toprak niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilip bu bölümün temyiz edilmeden kesinleşmiş olmasına, (A) bölümü için yapılan bozma kararından sonra Orman Yöneteminin davaya müdahil olduğuna, mahkemece de bu bölüm yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.