Esas No: 2021/19012
Karar No: 2022/7361
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/19012 Esas 2022/7361 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/19012 E. , 2022/7361 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Karar duruşmasında Sincan L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’a 09.05.2016 tarihinde tefhim edilen hükmün yasa yolu bildiriminde CMK'nın 263'ncü maddesine göre “bulunduğu cezaevi aracılığıyla vereceği dilekçe ile kararı temyiz edebileceğinin belirtilmemesi nedeniyle” tefhimin usulsüz olduğu ve sanığın kararı süresinde temyiz ettiği kabul edilmekle yapılan incelemede;
Sanık hakkında hazırlanan 20/03/2015 tarihli iddianamede müşteki ...’e yönelik eylem haricinde tespit edilemeyen 4 müştekiye yönelikte akü hırsızlığından 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e ve 143. maddelerinden dava açılmasına rağmen müşteki ...’e yönelik eylem dışında kimliği tespit edilemeyen diğer müştekilere yönelik eylemler için karar verilmediği anlaşılmakla, mahkemenin zamanaşımı süresince karar vermesi olanaklı görülmüştür.
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre sanık bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 29/06/2015 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 01/11/2015 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın saat 05.30’da yapılan anons üzerine yakalandığı, suç tarihinde güneşin 06:09’da doğduğu, gece vaktinin 05:09’da bittiğinin anlaşılması karşısında; suçun gece vakti işlendiğine ilişkin şüphe olmasına rağmen 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesinin uygulanması,
2-Sanığın müştekinin aracından çaldığı akünün diğer sanık...’in babasına ait araçta ele geçtiği, diğer sanığın beyanında aracın yakalandığı yere uzak olduğunu ve yerini polise kendisinin göstererek suça konu malın teslimini sağladığını söylemesine rağmen bu durumun tutanaklarda yer almadığının anlaşılması karşısında; suça konu akünün yer aldığı diğer sanığın babasına ait aracın sanığın yakalandığı yere uzak olup-olmadığı, aracın yerini diğer sanığın mı gösterdiği yoksa polisin araması sonucu mu bulunduğu hususunda 07/03/2015 tarihli yakalama, üst arama ve geçici muhafaza altına alma tutanağı mümzileri dinlenilerek, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/1. maddesinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 13/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.