8. Ceza Dairesi 2016/5779 E. , 2016/8151 K.
"İçtihat Metni" Görevi kötüye kullanma suçundan şüpheliler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05.10.2015 tarihli ve 2015/2107 soruşturma, 2015/14616 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii (...) 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 05.11.2015 tarihli ve 2015/2543 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
... Cumhuriyet Başsavcılığınca müşteki ..."in S.S. ... Yapı Kooperatifi yetkilileri hakkında görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal iddiaları üzerine başlatılan soruşturma sonucunda tanımlanan eylemlerin yasal unsurları itibariyle oluşmadığı ve taraflar arasındaki anlaşmazlığın hukuki mahiyette olduğundan bahisle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olma- dığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşı- sında, somut olayda;
Müşteki ..."in 26/01/2015 tarihli şikayet dilekçesi ile halen...Yapı Kooperatifinin üyesi olduğunu, kooperatifin kendisi hakkında 69.900,00 Türk lirası aidat alacağı için işlemiş faiziyle birlikte 238.748,52 Türk Lirası tutarında icra takibi yaptığını, takibin yaptığı itiraz neticesinde durduğunu, hakkında ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/539 esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, yapılan yargılamada aldırılan bilirkişi raporları ile haklılığının ortaya çıktığını, davacı kooperatifin usuli işlemleri tamamlamaması, masraf ve harçları yatırmaması nedeni ile davanın usulden reddedildiğini, kararın henüz tebliğe çıkarılma- dığını, hakkındaki ihraç kararının ise ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.06.2014 tarihli ve 2013/263 esas, 2014/199 sayılı kararı ile iptal edildiğini, kooperatif yetkililerinin olmayan borç için ihtarname göndererek akabinde kooperatif üyeliğinden ihraç etmek sureti ile görevi kötüye kullandıkları, bunun yanında ...1. İcra Müdürlüğü"nün 2013/5093 esas sayılı dosyası üzerinden kooperatif aleyhine icra takibi yapıldığı, kooperatif yetkililerinin takibe itiraz etmedikleri, gerekli hukuki başvuruları yapmadıkları ve kooperatife ait bağımsız bölümlerin satılma aşamasına gelindiği şeklinde iddialarda bulunduğu, dosya arasında yer alan ...1. İcra Müdürlüğü"nün 2013/5093 esas sayılı dosya suretinin yapılan incelemesinde, ... tarafından mezkur kooperatif hakkında 2.308.929,46 Türk Lirası tutarında takip başlatıl- dığı, takibin itiraz edilmeden kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi ile kooperatifin bir kısım taşınmazlarına haciz işlemi uygulandığı, bunu müteakip kooperatifin 22 taşınmazı hakkında 13.06.2014 tarihinde icra müdürlüğünce satış kararı verilerek ... 2. İcra Müdürlüğü"ne talimat yazıldığının anlaşılması karşısında,
Müştekinin iddiasına esas teşkil eden yargılama ve takip dosyaları mevcut dosya arasına alındıktan sonra ilgili kooperatifin defter, belge, tapu ve muhasebe kayıtları celp edilip denetime olanak verecek şekilde konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak kooperatif yetkililerin görevlerinin icrasında ihmallerinin yahut kötüye kullanma niteliğinde eylem ve işlemlerinin bulunup bulunmadığı hususları açıklığa kavuşturulduktan sonra şüphelilerin hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken sadece bir kısım şüphelilerin ifadesi alınmak suretiyle olayın hukuki ihtilaf olduğundan bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13.03.2016 gün ve 481 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.04.2016 gün ve KYB/2016-138483 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma isteminin, görevi kötüye kullanma suçuyla ilgili olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine verilen karara ilişkin olması karşısında, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu"na 6572 sayılı Kanun"un 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulu"nca hazırlanan ve 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı işbölümü kararı gereğince, kanun yararına bozma istemini inceleme görevi Yargıtay Yüksek (5.) Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin (GÖREVSİZLİĞİNE), dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.