MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, dava dışı ... Tarım Ürünleri Ltd. Şti’nin ortakları olan davalılar ... ve ...’ın şirketin vergi borcunun tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla bedelini ödeyerek satın aldıkları yedi adet taşınmazdan dördünü çocuklarından davalı ... adına, bir adet taşınmazı çocukları davalılar .... ve ... adına,iki adet taşınmazı da çocukları davalılar ... ve ....adına tescil ettirdiklerini belirterek davalılar arasındaki işlemlerin muvazaa olması nedeniyle TBK’nun 19.maddesi gereğince iptali ile haciz ve satış yetkisi verilmesini talep etmiş; 15.5.2013 tarihli dilekçesi ile dava konusu 1071 ve 730 parsel nolu taşınmazlar yargılama sırasında 22.4.2013 tarihinde dava dışı 4.kişiye satıldığından HMK’nun 125 maddesi gereğince anılan taşınmazlar yönünden davayı bedele dönüştürüldüklerini belirtmiştir.
Davalılar ile vekilleri, dava konusu taşınmazların alımında ... ve...."in hiçbir maddi katkısı olmadığını, taşınmazların davalı çocuklar tarafından anneannelerinin maddi katkısı ile alındığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 30.10.2012 tarihli ilamı ile kısa kararda yedi taşınmaz, gerekçeli kararda altı taşınmaz yönünden karar verilmesinin kısa karar gerekçeli karar
çelişkisi yarattığından bozulmasına karar verilmiş; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma toplanan delilleri göre dava konusu taşınmazların davalı ...’in annesi diğer davalılar ..., ..., ... ve ..."ın anneanneleri ... tarafından davalı çocuklar adına satın alındığı, ...’in anılan taşınmazları almak amacıyla bir kısım taşınmazlarını sattığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TBK’nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkidir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Somut olayda davalılardan ... 24.6.1996 tarihinde, davalı ... 24.1.1997 tarihinden 7.12.2004 tarihine kadar dava dışı borçlu şirketin ortakları olup davalı ... aynı zamanda şirket müdürüdür. Anılan şirketin 1997 yılı 3 aydan 2004 yılı 12 aya kadar olan döneme ilişkin vergi borcu ve fer’ileri 3.031.907,22 TL olup davalı ... ve ... hakkındaki takiplerin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davalı borçluların çocuklarından ... 1984, ... 1985, ... 1990, ... 1994 doğumludur. Dava konusu 341 parselin 1/2 hissesi 3.3.2003 tarihinde davalı ...,1071 parsel 28.5.2003 tarihinde davalı ..., 122 parsel 6.10.2003 tarihinde 13/16 hisse olarak davalı ..., 488 parsel 6.10.2003 tarihinde ... adına;730 parsel 1/3"er hisse oranında 29.5.2003 tarihinde davalılar ... adına, 472 ve 526 parselin 1/3 hissesi 3.9.2004 tarihinde ..., 1/3"er hissesi de 15.9.2004 tarihinde davalı ... adına alınarak tescil edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazların alındığı tarih itibarıyla davalı ...’nin 20 yaşında, ...’ün 18, ...’in 13, ....’un 9 yaşında olduğu,taşınmazların alım tarihindeki toplam değerinin 125.000 TL civarında olduğu anlaşılmaktadır. Dava dışı ....’in borçlu ...’in annesi, davalılar ...’un anneannesidir. Dava konusu taşınmazlardan 526 parselin 5.2.1986 yılında ... adına kayıtlı iken 5.1.1991 yılında davalı ...’e, ... tarafından 2.11.1993 yılında ...’e onun tarafından 16.8.2004 tarihinde dava dışı ...’e onun tarafından 3.9.2004 ve 15,9.2004 tarihlerinde davalılar ... ve ...’ye, 122 ve 488 parsellerin 25.11.1996 tarihine kadar davalı ... adına kayıtlı iken
18.3.1997 tarihinde dava dışı ...’ya onun tarafından da 6.10.2003 tarihinde davalı ...’e, 472 parselin 16.8.2004 tarihinde ....tarafından dava dışı ...’e onun tarafından da 3.9.2004 tarihinde davalı ...’e, 15.9.2004 tarihinde davalı ...’ye satıldığı, 730 parselin 29.5.2003 tarihinde dava dışı .... tarafından davalılar ... ve ....e, 1071 parselin de 28.5.2003 tarihinde ... tarafından davalı ...’e satıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu 1071 parsel yargılama sırasında davalı ... tarafından 22.4.2009 tarihinde ...‘e, 730 parsel nolu taşınmaz da 22.4.2009 tarihinde davalılar .... tarafından dava dışı....’e satılmıştır.Dava dışı ...."in ....’da sattığı taşınmaz hissesinin satış tarihi 26.9.2004 olup bu tarih dava konusu taşınmazların alım tarihinden sonradır.
Dosya kapsamı ve mevcut delillerden dava konusu taşınmazlardan bir kısmının evveliyatının davalı ...’e ait iken ... tarafından takip konusu borcun doğumundan sonra annesi ...’e, ... tarafından güvendiği 3 kişilere, onlar tarafından da borçluların çocukları davalılara devredildiği,davalılar ... ve...’in dava konusu taşınmazların alındığı tarihler itibarıyla yaşları ve ekonomik durumları itibarıyla dava konusu taşınmazları alabilecek güce sahip olmadıkları, dava dışı ...’in taşınmazların alımı konusundaki maddi katkısının kesin ve inandırıcı delillerle ispatlanamaması, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/87 Esas-2006/109 Karar sayılı ilamının güçlü delil mahiyetinde olması nedeniyle davacı vekilinin 15.5.2013 tarihli dilekçesi de gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.