22. Hukuk Dairesi 2015/11947 E. , 2016/18028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin ve fazla mesai alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak iş sözleşmesinhin haklı neden olmaksızınn feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işveren tarafından feshinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (d) alt bendinde, işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır. Kanuna göre sataşma, sadakat borcuna aykırılığın özel bir hali olarak kabul edilmektedir. Sataşma söz veya fiili tecavüz anlamına gelen bir harekettir.
Somut olayda, mağaza yöneticisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi izinsiz ve mazeretsiz olarak devamsızlık yapması, mesai saatlerine riayet etmemesi, devamsızlık durumuna ilişkin davranışlarını gizleyebilmek için şirket yetkililerine yalan beyanda bulunması ve çalışma arkadaşlarını da yalan beyanda bulunmaya zorlaması şeklindeki davranışları nedeniyle 4857 sayılı Kanun"un 25/II-e. ve 25/II-g. maddeleri gereğince haklı nedenle feshedilmiştir. Davacının fesih konusu yapılan eylemi; tutulan tutanaklar, dinlenen tanık beyanları ile sabittir. Bu durumda işverence yapılan fesih haklı nedene dayandığından mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin yıllık izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 17.05.2011-24.05.2011 ve 11.07.2011-17.07.2011 dönemlerine ilişkin yıllık izin talep formu örneklerinde davacının imzası bulunmadığı belirtilerek 12 gün izin alacağı hesaplanarak mahkemece hüküm altına alınmış ise de isabetli olmamıştır. Zira davalı tarafça dosyaya ibraz edilen 17.05.2011-24.05.2011 ve 11.07.2011-17.07.2011 tarihli izin talep belgelerinin hem davacı hem de yönetici tarafından imzalandığı ve davacının hesaplanan 12 güne ilişkin iznini kullandığı anlaşıldığından davacının izin alacağının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.